Beş seneden uzun bir süredir Trabzon yerel medyasında Trabzonspor için köşe yazıları  yazıyorum. Bu süre zarfında en az yedi tane teknik direktör ve de daha da fazlasında yardımcı hocalarını  gördüm. Hepsinin de ayrı birer sistem ve oyun taktikleri vardı. İnanıyorum ki bütün bu Hocalar da  kendi oyun bilgileri ve futbol mantaliteleri içerisinde ellerindeki mevcut kadroya göre en iyi futbolcularını sahaya sürerek bildikleri taktikleri de kullanarak maçlarını kazanmak istediler.

Hiçbirinin de ne Trabzonspor'a bir ihanet ne de futbolcularına karşı ön yargılar içerisinde olmadıklarına inanıyorum. Ellerinden ne geliyorsa onu yapmaya çalıştılar. Başardılar ya da başaramadılar bunu zaman gösterdi. Fakat elimizde bir Hoca var. Abdullah Avcı. Abdullah Mucip Avcı. 

Trabzonspor’un o 70'li ve de 80'li yıllarda fırtına gibi esip de şampiyonluklar kazanan hocalarından sonra Trabzonspor'a RESMİ olarak şampiyonluk kazandıran tek Hoca Abdullah Mucip Avcı. Şampiyonluğun kazanilmasindan sonraki sezon için  neden başarılı olamadı ya da başarısızlık sürecine  uğradı  bunun açıklamasını da daha önceki yazılarımda  yazmıştım.Bu sürecin en önemli ayağını da bir kez daha hatırlatıyorum 

İstanbul medyasının algı yöneticileri ve Trabzonspor medyasından bazılarının ve oyun bilgisi olmayan taraftarlarımızın ve de Trabzonspor’dan nemalananların goygoylari yüzünden ne olduğunu anlamadan gitmek zorunda kaldı Abdullah Avcı. Bence hiç gitmemeliydi. Abdullah Avcı İstanbul takımlarına göz açtirmiyordu.

Onun gitmesi kime yarar getirir. İstanbul takımlarına. Kim. İstanbul takımları. O zaman Abdullah Avcı niye gitsin. İstanbul takımlarının ekmeğine yağ sürmek için.

Biraz mantık lütfen. Şu anki durumda elindeki malzeme ve kadroya göre O da açmazlar içerisinde olduğunun farkında. Uzun bir zamandır bu kadar kötü ve yetersiz bir kadroyu aynı anda bir araya getirmemişti. Defansı toplasan orta saha yok orta sahaya yüklensen forvet yok dönüp kulübeye bakıyorsun belki çare bulurum diye, kulübe hepsinden kötü.İşte böyle bir durumda bu takım hala ligde üçüncü sırada ve kupada da yoluna devam ediyorsa Abdullah Avcı'nın ironisi bu.

Tabi bu arada altta olan ve geriden gelen takımların da beceriksizliklerini  unutmamak gerek.Trabzonspor, üç haftadır mağlubiyet yaşadığı halde üçüncü sıraya yapıştı kaldı.Garip ama mucizevi bir durum.Futbol bir skor ve puan mücadelesi ise bunu da Avcı Hoca bildiği en güzel taktikle bu zamana kadar sağladı. Tabii ki  son üç maçı göz ardı edersek.Biz, 95 travmasını da 2011 sürecini de yaşamış jenerasyonuz.-Öyle rakiplerimize göz artırmayıp da nice güzel oyunlarımızdan  puan alamadığımız bir sürü maçlarımızı biliyoruz.

Bundan on yıl önceki o şaşalı futbolumuzu kimse hatırlamıyor. Millet kim şampiyon olmuş kim kupayı kazanmış onu biliyor.2022 Şampiyonu kim hocası kim dediğimizde Trabzonspor ve Abdullah Avcı çıkıyor karşımıza. O yüzden yok geri pas, yan pas yapıyormuş, yok hız da yokmuş baskı da yapamiyormuş gibi afaki nedenlerle manipulasyon yapmayin. Evet, bu futboldan biz de memnun değiliz.Ama futbolun temel unsurlarını ve de olmazsa olmazlarını bilmeden konuşmamak lazım. O da her şeyin farkında ve de her şeyi de bizden daha iyi biliyor ve görüyor.Elindeki kadro ve malzeme bu Bundan da başka bir oyun ya da sonuç çıkmaz.O yüzden Abdullah Hocaya sabır ve güven gerek.Zaman onu zaten tekrar haklı çıkaracaktır.

Önümüzde pazar günü Beşiktaş ile deplasmanda maçımız var.Bu satırlar yazılırken henüz yeni bir transfer yoktu ve Afrika Kupasi'ndan da sadece Trezeguet dönecekti.Abdülkadir Ömür'ün yani öz evladın vefasızlığında gönderilmesi düşünülen Bardhi "ihtiyacınız var, şimdi satmayın beni. sene sonunu bekleyebilirim" demiş