Sezonun sonlarına doğru, en önemli kupa finali öncesi rakibi Galatasaray’ı sahasında ağırlayan Trabzonspor, sahaya rotasyonlu bir on birle çıkınca tüm spor severler, Çarşamba günü oynanacak kupa finali için teknik direktör Fatih Tekke’nin bazı futbolcuları dinlendirme düşüncesi içerisinde hareket ettiğini düşünseler de, Fatih Hoca benim düşünceme göre ikinci yarı daha farklı bir on birle mücadele içerisinde olacağıdır.
Otuz yedinci dakikada kaçırdığımız mutlak golün üzerinden henüz beş dakika geçmiş olsa da yine Trabzonspor gole yanaşan takım olsa da pozisyonumuz ofsaytla durduruldu. Kâğıt üzerinde bakıldığında Galatasaray’ın lider olması veya oyuncu grubunda yerli yerinde olması hiçbir şeyi ifade etmezken, kazanma arzusu içerisindeki Trabzonspor diyebilirim ki ilk yarı rakibinden geri kalmadı.
Rakibine oranla daha fazla gole yaklaşan takım olarak görüldü. Misyonunu hangi şartlarda olursa olsun sahaya yansıtan bir takım hüviyetindeydi. Okay Yokuşlu’nun direkten dönen topu gol olsaydı, ikinci yarı daha farklı bir sonuçla karşılaşabilirdik.
İlk yarı daha önde ne yaptığını bilen Trabzonspor idi. İkinci yarı oyun disiplininden kopmadan aynı mücadeleyi vermesi umuduyla... Aynı aksiyonlarla ikinci yarı rakibi Galatasaray’ın kalesinden eksik olmayan Trabzonspor’un tek eksiği – pek de inanmam ama – şudur: futbolun yarattığı futbol şansı. Bazen böyle potalı maçlarda futbolun şansı aranır oluyor.
İkinci yarı, konuk ekibin ataklarıyla başladı. Oyunu ev sahibi takımın sahasına yıkan Galatasaray, dakika 53 bire bir adam markajıyla oyunda tam olmasa bile üstünlüğünü Trabzonspor’a kabullendirme çabasında; pozisyon üstüne pozisyon bulsa da kaleci Uğurcan bu dakikalarda kalesini gole kapatarak takımına öz güven veren kaptan görünümündeydi.
Zubkov’un oyuna dahil olmasıyla beraber Trabzonspor, oyunda dengeyi kurma adına elinden geleni yapma uğraşı içerisindeydi. Atılacak bir golün dengeleri her türlü değiştireceği ortadaydı. Defansımız direndikçe direndi. Sonunda Abdülkerim’in golüne mani olamadık. Yetmiş beşinci dakikada iki hamle: Banza ve Nwakaeme oyunda.
Galatasaraylı Osimhen’in saha sola deplase olduğu anlarda, defansımızın oyuna çıkmasında en etkili futbolcu olarak defansımızı hataya zorlayan tek oyuncuydu. Bir de üstüne üstlük yapmış olduğumuz pas hatalarıyla birlikte psikolojik üstünlüğü rakibimize kaptırdık.
Üç ihtimalli maçı mağlubiyetle bitirdik.
Kupa finaline hangi kadro ile sahaya çıkarız, bilemiyorum. Bildiğim tek gerçek, hiçbir maç oynanmadan ve mücadele etmeden kazanılmadığıdır.