Aslında bu bir bayram yazısı…

Yazıma kaynaklık yapansa Çayırlı (Erzincan) ilçesinin Balıklı Köyü.

Önce “Pax” la başlayalım. atince barış anlamına gelen tarihi bir kelime.

Dünya tarihi önce “Pax Romana” ile terimleşen “Roma Barış Çağı” ile tanıştı.

16-17. YY Osmanlı İmparatorluğu da “Pax Ottomana” diye tarihi literatürde yerini aldı. Yani, “Osmanlı Barış Çağı.”

Bu, şu anlama geliyordu: Söz konusu asırlarda imparatorluğun topraklarında yaşayan halklar (bütün etnik ve inanç gruplarını anlatır) diğer coğrafyalarda ki halklara kıyasla huzur ve barış içerisinde bir hayat sürüyorlardı.

Ne yazık ki Osmanlı Devleti bu unvanı 17. YY’ın ortalarından itibaren kaybederken sömürgeci zihniyet “Pax Britannia” yı dünya gündemine sundu.

Şimdi ise post modern sömürgecilik “Pax Amerikana”dan bahsediyor.

İnsanlık biliyor ki gerçek “Pax”lar tarih oldu.

***

Bayram öncesi Çayırlı ilçesini (Erzincan) gezme imkanı buldum.

Erzincan’ın doğu ilçelerinden biri olan Çayırlı (diğerleri; Otlukbeli ve Tercan) çok göç veren küçük ama şirin bir ilçe.

İlçeye, gözde öğrencilerimden Abdullah Aslantürk’ ün daveti üzerine gittim.

O artık bir kaymakamdı.

Dinledikçe umutlandım, gururlandım.

Zira Çayırlı Erzincan’ın en çok göç veren kırsal ilçelerinden biri.

Ama Kaymakam Bey’in azmi, ufku ve kararlılığı ilçenin kaderini olumlu yönde etkileyecek heyecanı yaratmış bile. İnşallah düşüncelerini hayata geçirme imkânı bulur.

Kaymakam Bey, Balıklı Köyü’nü görmem konusunda çok ısrarcı oldu.

Ve köy ziyaretini gerçekleştirdik.

Sonuç mu?

Gözlemlerimin sonucunu söylüyorum, “Pax Balıklı.”

Çok etkilendim. Hayalimde ki Türkiye’nin prototipini (ilk örnek) bulmuş gibiydim.

Gördüklerim, duyduklarım ve yaptığım çıkartımlar gönlümü bayram yerine çevirmişti.

Köy Muhtarı Gürol Çevik’i dinlerken “Pax Türkiye”yi düşünmeye koyuldum.

Güzel sözlü ve güzel gönüllü bir muhtar.

Bir muhtarı dinlerken ülkeme dair bu kadar umutlanacağımı düşünemezdim doğrusu.

Varol Gürol Çevik, çok yaşa Balıklı Köyü.

***

Balıklı etnik ve inanç çeşitliliği gösteren bir köy.

Burada laz (bu coğrafyada Karadenizlilere genel bir tanımla olarak laz deniyor.), halt (Bayburt’lulara da halt deniyor.) İspirliler, Boşnaklar, Kürtler, Aleviler ve Sünniler birlikte bir hayat sürdürüyorlar. Ve şu işe bakın ki her halk ve inanç köyün solmaz bir çiçeği olarak görüyorlar. Köylerinin rengârenk çiçeklerle donatıldığını düşünüyorlar. Burada ne çatışma dili, ne tahrik bakışı ne de az da olsa ötekileştirme niyeti var. Burada farklı çiçeklerin yaydığı reyhanın doyumsuz atmosferi var.

“İnsan olarak doğduk.” diyen muhtar Gürol Çevik Yunus’ça bir dil kullandığının farkında mıydı acaba?

Alevi-Sunni, Türk-Kürt, Halt-Laz bu hep köyün evlatlarıyız.

Havamız, suyumuz, güneşimiz, toprağımız bir.

Derdimiz, sevincimiz bir. Paylaşmayacağımız tek şey kin ki biz de onu gömmüşüz zaten.

Sanki “Pax Balıklı”yı dinliyorum. Üstelik tarihten değil güncelden.

Yaşayan bu örneklik bana nefes aldırdı. Umut tazeledim, bayram ettim güçlendim.

***

Balıklı Köyü var olsun, yol olsun ülkemize.

Çatışma, dışlama, ötekileştirme dili lal olsun.

Bayramımız bal olsun.