TRABZON SİYASETİ TIKANDI

Trabzon, her zaman siyasetin nabzının güçlü attığı, vatanına ve değerlerine bağlılığıyla bilinen bir şehir olmuştur.
Ancak son dönemde bu güçlü sesin giderek zayıfladığını görmek üzücü.
Çünkü halkın beklentisi, yalnızca seçim dönemlerinde meydanlarda görünen, vaatlerle sahaya çıkan siyasetçiler değil; her daim milletin içinde, dert dinleyen, çözüm arayan temsilcilerdir.
Ne yazık ki geçtiğimiz dönem Trabzon milletvekilleri, halkın gözünde bu beklentiyi karşılayamadığı için çok eleştiri almıştı. Bu yüzden de değişime gidilmişti!
Ancak durum yine geçen dönemden farksız. Çoğu isim, seçildikten sonra adeta görünmez oldu. Bayramda yoklar, taziyede yoklar, mahallede yoklar… En önemlisi de vatandaşın derdine derman olacak bir girişim, bir çaba göremiyoruz. Seçim meydanlarında dillendirilen sözler, sandıklar kapandıktan sonra sanki unutuluyor.
Oysa halkın derdi büyük... Ekonomik sıkıntılar, işsizlik, göç, üretim sorunları… Trabzon’un köylerinden mahallelerine kadar herkesin farklı ama birbirine benzeyen sorunları var. Biriken bu sorunlar karşısında sesini duyuracak, “Ben buradayım, bu milletin yanındayım” diyecek siyasetçiler arıyor insanlar. Ama ne yazık ki o ses gelmiyor!
İktidar milletvekillerinin bu vurdumduymazlığı partinin eksi hanesini artırıyor. Ak Parti şu anda bu yüzden irtifa kaybetmeye decam ediyor. Parti şu anda üye sıralamasında ülkede son sırada.

Ortahisar Belediye Başkanlığı seçimindeki hatalı aday seçimi de partinin nasıl sıkıntılarla uğraştığının açık örneklerinden.
Şehirde sadece Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç partisi adına sahadaki itici güç.
O da bu yükü nereye kadar sırtlasın ki!
Gece gündüz demeden Başkente çıkarma yapıp şehrin bekleyen projeleri için adeta teyakkuz ilan etmiş durumda.
Ancak partisinin milletvekili, Kadir Mısırlıoğlu hayranlığı ile cumhuriyetle çatıştığı yetmezmiş gibi bir de şehrin bir sıkıntısı yok diye yüzü kızarmadan beyanat verebiliyor.
Bundan daha öte ne olabilir ki.

Ana muhalefet partisi de kendi haline düşmüş durumda. Millete umut olmaları gerekirken hiç de böyle bir tablo yok ortada.
Partinin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu kapalı cezaevinde iken parti temsilcileri de sanki açık cezaevindeymiş görüntüsü sergiliyorlar.
Bugün baktığımızda, bu sessizlik ortamında halkın yanında durmaya çalışan ender isimlerden biri İYİ Partili Yavuz Aydın. Her fırsatta halkın derdiyle dertleniyor, Trabzon’un sorunlarını meclis kürsüsünde dile getiriyor, sahada vatandaşla temas kuruyor. İnsanlar, samimiyetini hissediyor. Çünkü halk, kimin gerçekten derdiyle ilgilendiğini, kimin yalnızca fotoğraf karesinde yer almak istediğini artık çok iyi biliyor.
Ancak bu, bir partinin ya da bir kişinin meselesi değil. Bu, Trabzon’un geleceği meselesidir. Önümüzde dönemde hem genel, hem de yerel seçimler var. Bu seçimler, “kimin daha çok afişi var” yarışından çok, “kim halkın yükünü gerçekten taşıyabilir” sorgulamasına dönüşmeli. Artık halk, sadece konuşanı değil, çalışanı, dinleyeni ve çözüm üreteni görmek istiyor.
Trabzon halkı akıllıdır, vefalıdır ama bir o kadar da vicdan sahibidir. Kimin ne yaptığını, kimin ne yapmadığını unutmuyor. Bu yüzden bu seçimler, geçmişte yapılan hataları tekrarlamak için değil, ders almak için bir fırsat olmalıdır.
Kısacası, bu şehir artık slogan değil, samimiyet istiyor. Makamlarda değil, milletin gönlünde yer edinecek temsilciler arıyor. Ve eğer siyasetçiler bu sesi hâlâ duymuyorsa, Trabzon’un sesi sandıkta mutlaka yankılanacaktır.