Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

NENE HATUN
Ben Nene Hatun. Ağabeyim hasan cepheden ağır yaralı olarak bir gece önce eve gelmişti. Bir yandan ona bakarken, bir yandan da 3 aylık çocuğumu emziriyordum. Kardeşim o gece kollarımın arasında öldü. Sabaha karşı minarelerden 'moskof Aziziye’ye girdi' diye haykırışlar başlayınca, kardeşimin alnını öpüp, 'seni öldüreni öldüreceğim' diye ant içtim. Yavrumu Allah’a emanet ettikten sonra, ağabeyimin tüfeğini ve satırımı alıp dışarı fırladım. Sel gibi Aziziye’ye akıyorduk. Tabyanın mazgallarından düşman ölüm yağdırıyordu. Düşmanda iyi silah vardı, bizde de iman. İleri atıldım. Dadaşlar arasına karıştım. Satırım durmadan kalkıp iniyordu.

ÇETE EMİR AYŞE
Ben Çete Ayşe. Yunan kuvvetleri Aydın’a geldiğinde İmam köyünde idim. On beş gün evvel düşman Nazilli'ye varmıştı. Dayanamadım martin tüfeğimi aldım çıktım. “Bazı kadınların içinde bir pehlivan; bazı erkeklerin içinde de, korkaklıklarından dolayı, bir kadın gizlidir. Kemer belindir, çizme ayağın börk başındır. Mademki burası bizim vatanımız; biz de bu vatanın olmalıyız.” dediğim doğrudur.

GÖRDESLİ MAKBULE EFE
Ben Gördesli Makbule Efe. Erkekler kadar iyi ata binerdim ve en az onlar kadar iyi silah kullanırım. Küçük yaşlarımda, 1921 yılında evlendim. İki ay sonra milli mücadeleye katıldım. Düşman gelmiş dayanmış buralara. Sadece erkeklere mi düşer bu yük? Aldım silahımı çıktım dağlara. Gördes, Simav, Bigadiç, Sı ndırgı dağlarında düşman kovaladım. İyi de yaptım. Düşmana gel yurdumuza yerleş, hilalsiz mi yaşayalım diyecektik. Biz buraları düşmana teslim etmedik, siz de değerini bilin. Beni ararsanız uzaklarda değilim. Beni Kocayayla'da şehit ettiler. Cumhuriyet için herkes bir şeyler feda etti. Biz her şeyimizi!

HAFIZ SELMAN İZBELİ
Ben Hafız Selman Hanım. Kastamonuluyum. Halimiz vaktimiz iyi bir aileyiz. Düşman gelmiş yurda kast etmiş. Vatanımıza, bayrağımıza, dinimize ve imanımıza, bağımsızlığımıza son vermek istemiş. Durabilir mi Türk kadını hiç? Kastamonu Müdafa-i Hukuk Cemiyeti, Kadınlar Kolu kurucusu oldum. Kadınları topladım, vatan için şehit olmaya koşan yiğitlere kazak, çorap, fanila ördük. İlk Kadın Meclis üyesi oldum. Cumhuriyet kadınıyım.

HALİDE EDİP ADIVAR
Ben Halide Onbaşı. Öğretmen, siyasetçi, akademisyen ve yazarım. Balkan savaşlarında hemşirelik yaptım. Yurdumun işgaline karşı İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda kürsü aldım. Anadolu’da mitingler yaptım, gazetelerde yazılar yazdım. Sakarya savaşında atımı ateş hattına sürerek savaştım. 21 roman, 2 tiyatro eseri, 4 hikâye kitabı yazdım.

HALİME KOCABIYIK
Ben Halime Çavuş. Saçımı kestirip, tıraş olup asker kılığına girdiğim doğrudur. Vatanı için varını yoğunu ortaya koymayan hiç Türk evladı olabilir mi? İnebolu’dan cepheye cephane taşırken bir paşaya rastladım. Paşa dedi ki, “Üşümüyor musun?” gülesim geldi “Bey, 100 bin kişi kurtulacak, ben öleceğim de ne olacak?’’ dedim. Paşa kafa kâğıdımı isteyince kadın olduğu mu anladı. Vatan kurtuldu beni Ankara’ya çağırdılar. Meğer o paşa Mustafa Kemal Paşaymış. Vardım yanına, Paşa “Yollamam seni kızımız ol!” dedi, elini öptüm “Anam babam bekler.” dedim. Yaşa Mustafa Kemal Paşa.

FATMA SEHER
Ben Kara Fatma. Dadaşım. Balkan harbinde, Sarıkamış’ta hemşirelik yaptım. Yurdum işgal oldu. Erzurum’da yenişemedim, duydum Mustafa Kemal Paşa Sivas’ta. At sürdüm gittim Sivas’a dikildim karşısına; “Kadın isem, Türk de değil miyim? Bana is göster!” dedim. Paşa bizzat pusulamı imzaladı. Çoğu benim gibi şehit eşi 300 kişilik müfrezem vardı. Vatan yiğitleriyle İzmit’te, İnönü’de, Dumlupınar’da savaştım. İstiklal madalyam var, maaşımı Kızılay’a bağışladım.

NEZAHAT ONBAŞI
Ben Nezahat onbaşı. Babam Albay Hafız Halit beni 9 yaşında cepheyle tanıştırdı. Anam veremden ölmüştü ne yapsın garip. Zaten düşman tarafından her yer işgal altındaydı. 3 sene kadar cephelerde kaldım. Geyve savaşı, Konya isyanı, birinci ve ikinci İnönü savaşları ile Sakarya ve Gediz muharebelerinde bulundum. Yunan savaşında kaçan erleri görüp - Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz? Atımı cepheye sürdüm. İstiklal madalyası alan ilk çocuk oldum ve daha 12 yaşındaydım.

ŞERİFE BACI
Ben Şerife Bacı. Kağnı çeker, top mermisi taşırım cepheye. Vatan namustur, vatan kutsaldır, vatanı kurtarmak esastır. Elif’im 2 yaşındaydı kara öküzle İnebolu’ya cephane taşırken. Cephane ıslanmasın diye topların arasına koydum Elif’imi ve öyle örttüm kağnının üstünü. Komutan gördü ve “Niye yaptın böyle?” deyince, “Bu çocuk ölürse ben ağlarım ama vatan elden giderse hepimiz ağlarız.” dedim.

TAYYAR RAHMİYE
Ben Tayyar Rahmiye. Kuva-yı milliyeci bir askerim. 9. Tümende bir müfrezem var. İngiliz ve Fransızlara karşı savaşıyorum. Ali beyli mahallesinde, düşman karargâhı olan hacı Ökkeş Ağa’nın evine bir baskın düzenlendi. Bu baskında bende görevliydim. Çetin bir savaş oluyordu. Bir ara düşman ateşinden başımızı kaldıramaz olduk. Bu sırada ayağa kalkıp, saçlarımı poşudan çözerek; “Ben kadın olduğum halde düşmandan korkmuyorum; siz erkek olduğunuz halde düşmandan niçin çekiniyorsunuz.” dediğim doğrudur. Orada şehit oldum. Yaşasın vatan. “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.”