Trabzonspor, Fenerbahçe karşısında ilk 45 dakikayı pozisyon vermeden 1-0 önde kapattı. Acaba ikinci devre neler olacaktı? Bordo-Mavililer bu skoru koruyabilecek miydi? Ancak, ikinci yarının hemen başında Mustafa Eskihellaç’ın rakibine yaptığı hareket penaltı mıydı acaba? Bana göre değil. Çünkü ikili mücadelede Fenerbahçeli Osayi-Samuel, önce Mustafa’nın sağ ayağına bastı. Daha sonra Mustafa’nın hamlesi geldi. Bu penaltıdan gelen beraberlik golü, uyuyan Fenerbahçe’yi uyandırdı.
Bordo-Mavili takımın oyuncularının direnci kırıldı. Fırtına’da sahada varlığı belli olan oyuncu yoktu adeta. İkinci yarının 25 dakikasında kalesinde 4 gol gören Trabzonspor, ilk yarıda ölmüş bir vaziyette olan Fenerbahçe’nin dirilişine katkı yaptı takım olarak.
Trabzonspor’un bu kadrosundan cacık bile olmaz. Orta sahada Mendy ve Lundstram’ın kaptırdığı toplar, Fenerbahçe için adeta ballı börek oldu. Trabzonspor, diğer Anadolu takımları kadar bile Fenerbahçe’ye karşı direnemedi. Bordo-Mavili futbolcular artık şapkalarını önlerine koyarak düşünmeliler.
Fırtına’da tek bir futbolcu gayret içinde gözüktü. O da Ukraynalı Zubkov. Maçın 20. dakikasında Banza’ya yapılan faullü hareket net kırmızı kart değil miydi, eyyamcı Mehmet efendi? Fırtına, maalesef Kadıköy’de çöktü. Futbol takımı yerinde, sahada adeta bir enkaz vardı. Ne olacak bu takımın hâli?
Sahada yürüyen Talisca, Trabzonspor’u allak bullak etti. Ligin bitimine 8 maç var. 36 puanlı Trabzonspor’un en az 4 maçını kazanması gerek bence. Çünkü alttan gelen takımlar kazanıyor. Bu takımda gelecek sezonda kim veya kimler kalır acaba? Uğurcan ve Zubkov. Gerisi limana artık...
Fatih Tekke’nin bu takım yapılanmasında eli hiç yok. Trabzonspor’un ne yazık ki ikinci yarıdaki futbolu değil, mücadele gücü bile yoktu. Öyle ki, Fenerbahçe tribünleri takımlarına yüklenirken, gelen goller oyunun akışını değiştirdi. Bu durumu sağlayan ise Trabzonspor oyuncuları oldu. İlk yarı ve ikinci yarıdaki Trabzonspor’un oyunu arasında büyük farklar vardı. İlk 45’te sezonun belki de en iyi oyunu sahnelendi.