Son zamanlarda iyice yıkıldım. Bazı günler odaya gitmek yerine mutfağa gidip çöküyorum. Ne için orada öylece durduğumu bilmiyorum. Sanki ruhumla bedenim bir değil, ben zamana ve mekana ayak uyduramıyorum.

Her şey o kadar karmaşık ki düşünmekten kafam patlayacak gibi, sanki  içimde bir cehennem taşıyorum. Her geçen gün içimdeki alevi korlaştırıyor yaşanmışlıklar.

Böyle ciğerim yanıyor, kalbim eriyor sanıyorum. Bazı anlarda ellerim tutmuyor ayaklarım kırılmış da içimden diz çöküp çığlık çığlığa kalmışım gibi oluyor. 

Artık çok ağır her şey, dayanılmaz ve zor geliyor.

 Sanki içim içimde değil, bir şeyler içimden kopup gözlerimden fışkırıyor gibi. Çaresizliğim avuçlarıma sığmıyor idare edemiyorum. Hissediyorum içimde ördüğüm her duvar tek tek üstüme yıkılıyor da kemiklerimin çatırdama sesi duyuluyor.  Bazen kendimi tutamıyormuşum gibi hissediyorum,  evet belki birkaç saniyelik bir şey ama yine de hoş hissettirmiyor. 

Ara ara kafam karışıyor, ben neredeyim  diyorum, ama olmak istediğim yerden çok uzakta olduğumu fark edince duruluyorum. 

Eskiden çok konuşur çok güler az düşünürdüm ama şimdi kim olduğumu bende bilmiyorum. Suratsız ve duvar gibi biri görüyorum aynaya bakınca. 

Anlatacak çok şeyim var belki gözümü kapatınca gözümde canlanan, ama ben şimdi kiMe neyi neden anlatayım? Anlatsam kim anlayacak, anlatsam hangi yaram kapanacak?

Ben neden ne zaman bu hale geldim bilmiyorum ama bu bataktan artık çıkmak istiyorum, içinde bulunduğum durum iyice beni ele geçiriyor. Teslim olmak istemiyorum ama direnemiyorum. Bastırdığım her yaram ansızın kanıyor, durduramıyorum. Karanlıktan çok korkuyorum ama ışıkları açacak gücüde kendimde bulamıyorum. 

Yapamıyorum, tek başıma hiçbir şeye yetişemiyorum. Hayatım, duygularım hiçbir şey yolunda gitmiyor. Öylece yaşıyorum,  Hiçbir şey artık tat vermiyor...