Hukukun üstünlüğünü ağzına pelesenk yapanlar, ülkemizde hukuk kurallarının işletilmediğinden yakınanlar sıra  “Hrant Dink’e” gelince sanki her yıl üzüntü ayinleri düzenliyorlar. Çokça seyredilen televizyon kanallarının bu karton şövalye spikerleri, söz konusu kişinin ölüm yıldönümlerinde, belgeseller yayınlıyor, üzüntülerini dile getiriyor, tehditler savuruyor ve Türk milletinin yüzüne karşı utanmadan, çekinmeden “parmak sallıyorlar”.

Üstelik katilin cezasını çekip, mevcut infaz yasasına göre tahliye edilmiş olmasına rağmen; “katil aramızda-dışarda ne işi var”? gibi kışkırtıcı yayınlarla gündem oluşturmaya çalışıyorlar. Amacımız katili savunmak değil elbette ama bu çifte standart ekran budalalarına da şunu hatırlatmak isteriz ki; sizin bu ideolojik kör bakışlarınız yüzünden bu memleket çok bedeller ödedi! Doymadınız mı?

Güya Hrant Dink bu memleketi çok seviyormuş! Bu kadar gürültünün sebebi buymuş! Öldürülenin kimliğine bakmadan, bu tür olayların hepsini lanetliyoruz! Tekrarının önlenmesi için yetkililerin daha ciddi tedbirler almasını elbette ki her daim istiyoruz.

İyi de; bu memleket için canını verip, ay yıldızlı al bayrağımıza sarılıp, her gün “feryadı figan” törenleri ile uğurladığımız, her biri bir destan kahramanı olan binlerce şehidimiz bu memleketi sevmiyorlar mı?

Kaçakçıların, hırsızların, hainlerin önünü, gümrüklerde aldığı mükemmel tedbirlerle kestiği için, siparişle öldürülen “Gün Sazak” bey bu memleketi sevmiyor muydu?

Ömrünü bu vatanın varlığına adayıp, 12 Eylül zindanlarında, tek kişilik hücrelerde ömür çürüten “Muhsin Yazıcıoğlu” bu vatanı sevmiyor muydu?

Alışılagelmiş bürokrat ve vali tipinin dışında, vatandaşın gönlünde taht kuran “Recep Yazıcıoğlu” bu vatanı sevmiyor muydu?

Uğur Mumcu, Necip Hamlemitoğlu, Hiram Abbas, Abdullah Çatlı bu memleketin evladı değil miydi? Bu memleketi sevmiyorlar mıydı?

12 Eylül Amerikan cuntasının tezgâhlarıyla ayni silahlardan çıkan kurşunlarla kanları vatan topaklarına dökülen; sağcı-solcu binlerce vatan evladı bu vatanı sevmiyorlar mıydı?

Kuzey Irak’ta, Suriye’de, Kandil’de, Gara’da emperyalizmin bütün tuzaklarına karşı kahramanca mücadele ederken, hayata “Arz’ı veda” eden yiğitlerimizden çok mu bu vatanı seviyordu sizin; yere-göğe sığdıramadıklarınız?

Siz bu vatanın gerçek kahramanları ile ilgili hangi programları yapıp, üzüntülerinizi belirttiniz ki! Mecburen verdiğiniz birkaç saniyelik şehit haberleri dışında!

Nedir bu aymazlık sizde? Sizinkisi sevgi değil, bu kişi üzerinden bu millete mesaj göndermek isteyenlere taşeronluk yapmak mi acaba?

Yoksa sizler; bir zamanlar ellerine tutuşturulmuş; “hepimiz Ermeni’yiz” pankartları ile yürüyüp ağıt yakanlardan cesaret mi alıyorsunuz! Böyle olmasaydı, bu ısrar niye? Bu millete bu kadar düşmanlık niye?

Çöken koca Osmanlı imparatorluğunun küllerinden yeni bir devlet kurmak için ömür tüketip, canını yaban ellerde hain Ermeni teröristlerinin kurşunları ile veren kahramanları hiç anıyor musunuz?

Mesela; Talat Paşa’yı Berlin’de kim ve niçin şehit etti?

Cemal Paşa’yı iki yaveri ile Tiflis’te kim katletti?

Diş temsilciliklerimizdeki 75 seçkin konsolosumuzu kim kalleşçe katletti?

Ve dahası bugün; PKK denilen insanlık düşmanı kanlı örgütün infaz taşörönlüğünü kimler yapıyor? 

Ya Enver Paşa? Onu Orta Asya Ana Vatanımızın “Çegan tepesinde” domdom kurşunu ile kim şehit etti? Ve neden?

Hiç araştırıp, şehadet yıldönümlerinde programlar yapıp, ağlayıp, sızlayıp, bunu yapanların bugünkü temsilcilerine tehditler savurup, parmak sallama cesaretini gösterdiniz mi hiç? Belgesellerini yayınlayabildiniz mi?

Bu mudur sizin tarafsız yayıncılığınız? Bu mudur demokratlığınız? Bu mudur sizin insancıllığınız? Sizi gidi güler yüzlü riyakâr dalkavuklar sizi!

Bu milletin ekmeğini yiyip, kanının zehirli olduğunu söyleyecek kadar “ahde vefasızlara” her yıl ağlama törenleri düzenleyip, bu milletin asil kahramanlarından doğru-dürüst bahsetmeyen sizlerin de onlardan ne farkınız var!

Yeter be yeter! Çıkarın şu maskelerinizi yüzünüzden!