Varlığını Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaya adayan, istiklalden istikbale uzanan sürecin mihenk taşını döşeyen, yüce bir gelecek için benzersiz bir mücadelenin bahadırlığını yapan Türk Milletinin en mukaddes değerlerinden biri olan şan ve şeref payemiz Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 tarihinde açılmıştır.

Milli hâkimiyetin sembolü TBMM, halkın kendini yönetme kabiliyetinin tezahürüdür. Bu yönüyle tarihimizde müstesna bir yere sahip olan Gazi Meclis, mümtaz şahsiyetlerin yönetiminde hem Türk Milletine esareti reva görenlerin geri çekilmesini sağlarken, hem de egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletinde olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir.

24 Temmuz 1923’te Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “kurucu antlaşması” olan Lozan Barış Antlaşmasının imzalanması, ardından Büyük Atatürk tarafından Cumhuriyetin ilanı, iktisadi, eğitim, bilim, kültür, sağlık ve daha birçok alanda sayısız kalkınma hamleleri yapılması, çağdaş devlet gayesi ile çalışmaların yürütülmesi de milletimizi tarihte kıymeti yüksek bir konuma taşımıştır.

Millî tarihimizin dönemeci olan TBMM’nin açılış gününün ikinci yılında “Milli Bayram Addine Dair Kanun” ile 23 Nisan, ilk milli bayramımız olmuştur. 23 Nisan, yetim ve öksüz çocuklar için yardım toplayan Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin teklifi ve Ulu Önder Atatürk’ün himayesinde 1927 yılından itibaren de Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlamıştır.

Çocukları geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığı olarak gören, çocuk sorunlarını ihmal etmeyen, Himaye-i Etfal Cemiyeti’ne her daim destek veren Atatürk’ün bu özel günü çocuklara armağan etmesi çok anlamlıdır. Kurtuluş Savaşı’nda çok sayıda yetim ve öksüz çocuğumuz kalmıştır. Bu çocukların mutlu edilmesi amacı da taşıyan bu bayram hakikaten milletimizin en kutsal değerlerindendir.

İlelebet payidar kalacak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını idrak ederken; 23 Nisan; çocuklarımızın doyasıya oynayabildiği, çocukluklarını yaşayabildiği, haklarının güvence altına alındığı bir bayram olmalıdır. Bu noktada çocuklarımız kendilerini güvende hissetmeli, eşit şekilde eğitim ve sağlık hakkından yararlanmalı, her türlü şiddet ve istismardan uzak tutulmalı, korunmalı, kollanmalıdır. Onların beslenme, barınma, giyinme gibi temel ihtiyaçları karşılamalıdır.

Ülkemizde çocuk işçiliğinin önüne geçilmelidir. Başta ailelere gerekli eğitimler verilmeli, kurallara uymayan gerek kişi gerekse kurumlara çok ağır yaptırımlar getirilmelidir. Aksi takdirde çocukluklarımıza açılan her yara, çocukluklarına vurulan her ket geleceğimizi geriye dönüşü olmayacak şekilde örseleyecektir.

Bu minvalde Gazi Meclisimizin 105’üncü yıl dönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor; Türk Kurtuluş Savaşı’nın önderi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu toprakların vatan yapılması, ebedi Türk varlığı için mücadele eden kahraman, fedakâr, cesaret timsali şehitlerimizi rahmet, minnet ve Fatiha’larla anıyoruz.