Geçmiş geçmişte kalmışsa eğer, gerçekten geçmiştir bu bildiğimiz bir cümle. Ağlama sakın. Yüzün asık tüm gerçeklere. Gülmek de yakışmıyor ki benliğe. Ne saçma bir insan oldum diyorum bazı zamanlar. Ne saçma ve belki de gereksiz.

Aşina olduğum bir müzik çalıyor kulaklarımda. Kahkahalar, sesler susmuş yerini huzurlu bir sessizlik almış. Gerçeklerim gün yüzüne çıkmış ve korkularımı yenmiş. Karanlık odama bir aydınlık gelmiş. Küllerinden doğmak bu olsa gerek. Sürükleniyorum nereye olduğunu bilmeden.

Hani küçük bir çocuk iken yaramazlık yapar da babamızın önünde iki büklüm olurduk ya ha işte ikisi de öyle. Ses galip oldu bu savaşta.

Susma konuş hadi. Bir daha bulunmaz bu fırsat. At çığlık, at da kim duyuyor seni? Karanlık bir odaya kapanmışsın. Kafanı kaldırmaya cesaret bulamıyor musun?

Gözlerimden akan yaş mutluluktan sebep. Nahoş bir koku sarıyor etrafımı. Sararmış yüzüme renk geliyor, kalbim fırlayacak gibi atıyor. Bardağın dolu tarafı derler ya hani işte şimdi oradan bakıyorum sanki.

Nefes al, göğsün inip kalksın. Gülümse otuz ikiden azsa bile dişin, hani öyle derler ya ondan dedim gülümse işte. Sana karşı olanlara. Sana söylenenlere gülümse. Tut bir yerden kalk ayağa. Kötürümlerden beter mi sandın kendini?