İkinci yarının ilk maçında Avrupada ve ligde iyi bir sezon geçiren, sezonun ilk maçında Trabzon MP’yi farklı mağlup eden Galatasaray ile karşılaştık. Kulig’den maç öncesi gelen haberler maça moralli başlama sebebiydi.
Maçın başında da sert savunmamız ile rakibi top kayıplarına zorladık. Oyundaki bu gidişatı Kitchen önderliğindeki hızlı hücumlar ve Hardy’nin etkinliğiyle birleştirince her şey istediğimiz gibi başladı.
Ancak Hardy’nin işin savunma kısmındaki zaafiyetini iyi değerlendiren Micov ile nefes alan Galatasaray’ın Sinan önderliğinde geri dönüş yapması çok uzun sürmedi. Rakibin yüzdeli dış hücumları karşısında savunma sertliğini giderek kaybeden Trabzonspor M.P, devre sonuna kadar Thompson’un penetreleriyle skorda tutunmaya çalıştı.
İkinci yarı başında Sinan-Göksenin ikilisinin baskılı savunması karşısında bocalayarak oyun kurgusunu tamamen kaybeden Trabzonspor M.P, maça konsantre olan tek isim Thompson’un faul problemiyle kenara gelmesi sonrası adeta havlu attı. Başabaş giden maçın üçüncü çeyreğinde dakikalar içerisinde bir anda kopması gerçekten kabul edilebilir değil.
Trabzonspor M.P takımı mental olarak gereğinden fazla hücuma odaklanıyor. Bu sebeple, hücumdaki başarısızlık savunmadaki konsantrasyonu da etkiliyor ve takım çok kolay demoralize oluyor.
İlk 5 dakika sonrasında yokları oynayan Hardy, Dorsey ve Lasme savunmasında pota altında bir anlamda ezilen Stipanoviç ve oyunda varlığı belli olmayan Veliçkoviç de performanslarıyla bu durumun sebepleri arasındalardı.
Thompson hücumda ve savunmada arzusuyla ayakta kalan ender isimlerden olsa da, oynadığı kısa forvet pozisyonu için güven veren bir isim değil. Bugün Trabzonspor M.P’taki 7 maçını oynadı ve bu maçlarda ortalama 25 dakika süre almasına rağmen henüz tek bir üçlük isabeti yok. Faul yüzdesinin de bu pozisyon için yeterli olduğunu söyleyemeyiz ki bu durum penetresinin de etkinliğini azaltıyor.
Trabzonspor M.P. takım olarak maç boyunca iç dış dengesini kuramayınca, Ergin Ataman rakibinin  zaafiyetini değerlendirme adına yaptığı müdahaleler ve rotasyonda kullandığı hemen her isimden bulduğu katkıyla maçı Markoviç’in elinden aldı.
Dış atışlarda kötü bir gün geçiren Trabzonspor M.P’de, Stipanoviç pota altında Lasme ve Dorsey’e karşı yeteri kadar sağlam kalamadı. Galatasaray üçüncü çeyrekte baskılı savunmasıyla beraber hem kendi pota altını kararttı, hem de aldığı hücum reboundları ile ikinci şans sayıları buldu. Maç öncesi anlamlı bir ödül alan Sinan, savunmada Hardy’yi tutarak, hücumda ise sorumluluk alarak maçın yıldızı oldu.
Ne yazık ki, Trabzonspor’un oyun planı  hücum odaklı ve 3 oyuncu üzerine kurulu. Bu isimlerden özellikle ikisi hücumda kötü oynarken kenardan alternatif bir plan gelmeyince mağlubiyet kaçınılmaz oluyor. GS saf bir oyun kurucusu olmamasına rağmen, kenardan iyi yönlendiren coach’u sayesinde ilk yarıdaki maça ‘devam filmi’ çekti.