Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 30 Temmuz tarihinde Ordu, Altınordu Cumhuriyet Meydanı’nda açıklanan 52 TL fındık fiyatının ardından gözler serbest piyasada açıklanacak olan fiyata çevrilmişti. 44-54 TL’den alınan fındık için gözler ürünün fazlasını alan Ferrero'ya çevrilmişti. İtalyan şirket bugünlerde devletin fiyatının dışında kendi fiyatını açıkladı.

48+1 TL açıklanan fiyat serbest piyasada 45 TL gibi alım satım gören fındığın yükselmesi değil, aksine daha da düşmesine sebebiyet vermiş oldu.

Nedeni ise açıkladığı kabuklu fındıkları sadece üç beş kendi tüccarından alım yaparak, onlara da haftalık kilo kotası koyarak çoğunlukta olan tüccardan fındık almayarak adeta fındık piyasasını kitleyerek kendine büyük oranda fındık veren firmaların kendi açıkladığı kabuklu fındık fiyatının altında kabuklu fındık toplamasını sağlamış oldu.

Dünyadaki fındığın yüzde 70'ini üreten Türkiye ve Türkiye'de fındığın en çok üretildiği şehir konumunda olan Ordu.  Ülkenin en önemli ihracat ürünlerinden biri olan fındıkta sorunlar maalesef her geçen gün daha da büyüyor.

Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından açıklanan 52 TL fındık fiyatı üreticiyi bir nebze olsun sevindirse de serbest piyasada 42 TL’den alınan fındık sonrası alın teri kurumamış üretici yine sevinemedi, yine sevinci kursağında kaldı.  Sektörün ağası olarak tanımlanan Ferrero fındık fiyatını 48+1 lira olarak açıkladı.

84 milyonluk Türkiye’de fındık gibi stratejik bir ürünün pazar fiyatını maalesef ne gerçek sahip üretici ne de Türk menşeli yerli ve milli firmalar belirleyemiyorlar.

Yüzlerce üretici alın teri dökerek topladığı fındığını acil ihtiyacı, tek geçim kaynağı ve evladına düğün yapmaya parası olmadığı için 44 TL’den sattı. Bu hikayede kazanan fındığın gerçek üreticisi değil yine kartel şirket oldu. Fındığın gerçek sahibi üreticinin tek bir isteği var ki, o da alın teri döküp emek harcadığı ürününden fazlasını değil hak ettiğini alabilmek.