Bayır Köy Mahallesi, Beşikdüzü’nün 27 yerleşim yerinden biridir.

İlçe merkezine, elini uzatsan tutacak kadar yakın.
Gelin görün ki, günlerdir patlamış borudan boşa akan su, Muhtar’ın TİSKİ’ye yaptığı başvurulara rağmen ilgilenip durdurulmadı.
Kışın ve bahar aylarında akan, yazın kuruyan Somuncoğun Kör Irmağı, patlayan borudan akan sularla şenlendi. Yılın en kurak mevsiminde evlere verilmeyen su, TİSKİ sayesinde, ırmakta akabiliyor.
Kimi yüksek rakımlı evlere, parklarda, bahçelerde yanmış kavrulmuş çiçeklere, ağaçlara, süs bitkilerine verilmeyen su Bayır Köy Mahallesinde boşu boşuna akıp duruyor.
Tırabzon “Büyük Şehir” olduktan sonra, ilçe belediyelerindeki yetkileri elinde toplayarak merkezileşti, fakat hizmet üretmekte, sunmakta, vatandaşların sorunlarını çözmekte yetersiz, beceriksiz, hantal ve atıl kaldı.
Pek çok sorunu ya görmezlikten ya da duymazlıktan geliyor. Çöp ve kentsel pislik her yanı kapladı, toplanmıyorlar.
Elemanı mı yok, araç gereci mi?
Parası mı yok, merkezi hükümetin olanaklarından mı yararlanamıyor?
Sorunlara karşı bu körlük ve sağırlık nedendir?
Evet kuraklık var!
Toprak yandı kavruldu! Doğru:
“Çiçekler, ağaçlar kurudu.” dedik.
Duyan olmadı.
“Kaldırımlarda, refüjlerde, parklarda çiçekler, ağaçlar ölüyor.” dedik gören olmadı.
Beşikdüzü Tırabzon’a bu kadar mı uzak?
Kar mı kapattı yolları, heyelandan mı kesik, köprüler mi uçuruldu, engeller mi var?
Çiçeklere, ağaçlara verilmeyen su, patlayan borudan Somuncoğun Kör ırmağına akıyor, boru onarılmıyor.
TİSKİ, salt para toplamak işini mi yapıyor, kırığa, döküğe, patlağa, çatlağa bakmıyor mu?
Bu sıcaklarda, bu kuraklıkta, suyun her damlası altın değerindedir.
Bir an önce patlayan borunun onarımını, köylerde akmayan suların verilmesini, vatandaşın susuzluğunun giderilmesini diliyor ve umuyorum!
(Fotoğraf-yazı; 28 Ağustos’ta çekildi, yazıldı.)