Trabzon, siyasi hareketliliğin yüksek olduğu bir şehir… Ancak İYİ Parti’nin 4. Olağan İl Kongresi’nin yarattığı atmosfer, bu kez sıradan bir kongre heyecanının ötesine geçti. Günler öncesinden kenti süsleyen bayraklar, Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nin kapısında oluşan yoğunluk ve salona yansıyan enerji, partinin bu kongreye özel bir anlam yüklediğini gösteriyordu.

Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu’nun Ordu’daki kongrenin ardından Trabzon’a gelmesi, Doğu Karadeniz illerinin il başkanlarıyla yaptığı toplantı ve teşkilatın gün boyu süren hummalı hazırlığı, aslında yaklaşan seçimler öncesinde partinin Karadeniz’e nasıl bir stratejik önem verdiğinin ipucu niteliğindeydi.

Sahnede yalnızca delegeler yoktu, ülke gündemi de vardı. Kongrede yapılan konuşmalar, sadece teşkilat içi motivasyon konuşmaları değildi. Özellikle “İmralı süreci” üzerinden yapılan değerlendirmeler, Ankara’daki tartışmaların taşraya nasıl yansıdığını gösterdi. Divan üyesi Enver Yılmaz’ın, “Türkiye kritik bir dönemden geçiyor” vurgusu, İYİ Parti’nin kendisini “siyasetin sigortası” olarak konumlandırma çabasının bir yansımasıydı.

İl Başkanı Muhammet Erkan’ın Genel Başkan’a yönelik güçlü sahiplenme cümleleri, teşkilatın liderlik etrafında toparlanma arzusunu net ortaya koydu. Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın’ın “Trabzon tarihi bir gün yaşıyor” sözleri ise bir kongreden öte, bir başlangıç mesajı gibiydi.

ENİŞTELİK MOTİVASYONU!

Genel Başkan Dervişoğlu’nun mesajları ise salondan önce Ankara’da yankılanır türdendi. Dervişoğlu’nun hitabetinin güçlü olduğu bilinen bir gerçektir ancak Trabzon'daki performansı bütün illerden farklıydı ve kıymetli eşi Nahide Hanım'ın memleketinde olmasının Genel Başkan'ın motivasyonunu artırdığını düşünenlerin sayısı az değildi. Kongrenin en çok konuşulan bölümü kuşkusuz Dervişoğlu’nun kapanış konuşması oldu.

Dervişoğlu’nun “Milletin kaderi bir kişinin iradesine teslim edilemez” çıkışı, yalnızca hükümete yönelik bir eleştiri değil; aynı zamanda İYİ Parti’nin yeni dönem siyaset hattının kodlarıydı. Ekonomideki daralmanın altını çizmesi, İmralı tartışmalarının siyaseti şekillendirme potansiyeline dikkat çekmesi, parti tabanında karşılık bulan bir kararlılık ifadesiydi. Bu çıkış, partinin artık savunmada değil, hücum hattında siyaset yapmak istediğinin işareti olarak da okunabilir.

İYİ PARTİ NE ARIYOR?

Kongrede dikkat çeken noktalardan biri, parti kadrolarındaki söylem değişimi oldu. İç tartışmalardan çıkıp, yeniden “ülkeyi yönetme” iddiasına dönüş yapan bir parti görüntüsü hakimdi. Dervişoğlu’nun “Bu ülkeyi yönetmek için kurulduk” sözleri, işte tam da bu nedenle önemli. İYİ Parti, Trabzon özelinde güçlü bir teşkilat yapısına sahip ve ulusal siyaset denkleminde yeniden yer açma çabasında.

Kongrede verilen mesajlar, bu çabanın artık açık bir stratejiye dönüştüğünü gösteriyor. Sonuç olarak Trabzon’daki bu kongre, İYİ Parti’nin mevcut siyasal tartışmalara verdiği tepkiyi, geleceğe dönük iddiasını ve teşkilatın liderlik etrafında toparlanma iradesini göstermesi açısından önemli bir gösterge niteliğinde.

Sadece yeni bir il başkanı seçilmedi; aynı zamanda partinin yeni dönem siyasi hattının güçlü işaretleri de bu kongrede ortaya çıktı. Türkiye siyaseti hızlı değişiyor. İYİ Parti’nin bu değişim içindeki konumunu yeniden tanımlama çabası ise Trabzon’dan yükselen mesajlarla daha görünür hale geldi.