Otel yangını meydana geldikten sonra Türk Milleti olarak çok acı çektik ve yaşanan olaylardan ders çıkartmaya çalıştık. Bizi ilgilendiren noktalarını bulmak için gayret sarf ettik. Acaba yaşadığımız apartmanlarda yangın merdivenleri işlevini yerine getirebilecek potansiyele sahip midir diye görmek istedik.
Yangın merdiveni üzerinde araştırma yapanlar muhtemelen benim gibi büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Tahmin ettiklerinin aksine çok farklı bir manzara ile karşılaştılar.
Yangın merdivenleri ne işe yarar?
Titiz davranan duyarlı apartman yöneticilerini tebrik edip ayrı tutuyor olsak ta, yangın merdivenleri binalarda ikamet edenlerin gereksiz eşyalarını stokladığı yerdir diyebiliriz. Evlerinde görmek istemedikleri eşyaların depolanması için kullanılmaktadır.
Ne yazık ki yangın esnasında koşarak kaçabileceğimiz ve canımızı kurtarabileceğimiz bir yer olmaktan çok uzaktır. Oysa iş başa gelince kendi kazdığımız kuyuya kendimiz düşmekteyiz.
‘Cahil insanlar yangın merdivenlerini ardiyeye çevirdi’ sözü de büyük haksızlık olur. İşin vahametini bilen, konunun eğitimini almış olanlar dahi aynı şekilde davranıyor. Yangın merdivenlerinden depo şeklinde yararlananların başında onlar da gelebiliyor.
Peki, kim bu merdivenlerin sahibi. İşlevini görmeyen yangın merdivenlerini kim kontrol etmek zorundadır?
Hiç uğraşmayın hangi makama müracaat ederseniz edin, sizi farklı bir birime aktaracak ve güya hukuk biliyormuş gibi birtakım lâflar ederek sizi başından savacak. Sizde bir sonuç alabileceğinizi umarak dolaşıp duracaksınız. Büyükşehir Belediyesi, Ortahisar Belediyesi, İtfaiye gezip dolaşacaksınız. Muhtemelen en sonunda, Zabıta komiserine pas edilecek ve oradan da şu lâfı işiteceksiniz. ‘‘Bu aslında belediyelerin görevi ama değilmiş gibi davranılıyor.’’
İşin en ilginç tarafı sonuçta siz de zabıta komiserinin söylediği noktaya ulaşacaksınız.
Aslında bu işin bir sahibi muhakkak ki vardır ama o kendisini sizden gizliyor ve konuya sahip çıkarak sorumluluk almaktan imtina ediyor. Müdür, müdür yardımcısı, şef vs bir makam elde etmiş ve iyi bir maaşa aksamadan ulaşıyor. Akşama kadar oturmak varken konuya sahip çıkarak keyfini kaçırmak istemiyor.
Doğru demişler, ‘’Ülkemizde her problem insanlar öldükten sonra önemsenmek gibi bir özelliğe sahiptir.’’ Ancak o zaman sorumlular ağır sonuçlar ile yüzleşiyor.
Yandım Anam! İşte o zaman deniyor.