*Limni, Gökçeada’nın güneybatısında bulunan Yunan adası.  

1.Dünya Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında gerçekleşen ateşkes görüşmelerinin gerçekleştiği yer. Ve ateşkesin imzalandığı Mondros limanının bulunduğu ada.

*Limni; durgun, sulu, sazlık göl.

    &&&&

Gelin bu yazımda, Gümüşhane kırsalında yer alan ve “Limni” diye tanımlanan küçük göllerin izini sürelim.

Limni adını ilk defa, Zigana’nın büyüsünü soluduğum anların birinde duydum. Sanırım 1995 yılıydı, Zehir Hüseyin’le (ki ismi Zigana ile özdeşleşmiştir) yaptığımız sohbetlerin birinde yer aldı “Limni”.

Zigana Köyü’nün yaylasında yer alan küçük bir gölden bahseden Zehir Hüseyin, ısrarla orayı görmemiz gerektiğini söylerdi.

O tarihlerde göle ulaşım elbette vardı ama yol oldukça bozuktu. Gölü köylülerden başka neredeyse kimse bilmiyordu.

Ve nihayet bir sonbahar gününde Limniye (göle) vardık.

Doğa, tarifsiz güzelliklerini bir konfeti gibi o küçük gölün başına yağdırmıştı adeta. Cennetten bir köşe mi demiştiniz? İşte tam burasıydı.

Sonra yolun bozukluğuna aldırmadan Limni’nin güzelliğini yaşamak için zaman zaman yolumuzu Zigana’nın ardına düşürür olduk.

O bakir ve duru güzellik yıllarca Zigana’nın koynunda kendini saklamış adeta.

Ama nereye kadar?

Yok edici zihniyetimizin oraya da ulaşması gecikmeyecekti elbet.

Çok geçmeden Limni’nin varlığı birilerinin kulağına fısıldandı.

Yol gider, insan gider ve ne yazık ki değerler gider.

Derken Limni turizme açıldı.

O duru, el değmemiş, masum güzellik kaldıramayacağı kalabalıkların istilasına uğradı. Artık diğer yaylalarımızın yaşadığı akıbetin, Limni’de de yaşanması kaçınılmazdı.

Limni-Zigana çoktan kepenkleri kapattı, görmeye göz duymaya kulak gerek.

    &&&&

Zigana günlerinde tanıdığım Volkan Çelik, ki kendisi Torul Orman İşletme Müdürlüğünde çalışıyor, sohbetlerimizde sık sık pek bilinmeyen bir gölden bahsederdi.

Gölün adının Limni olduğunu ve Zermut köyünün yayla eteğinde olduğunu söylerdi. Pek geleni gideni olmazmış, yani henüz keşfedilmemiş.

Çok geçmeden yolumuzu Torul’un Altınpınar (Zermut) köyüne düşürdük.

Torul’dan güneye doğru sarkan Çit vadisinde 2023 sonbaharının güzelliklerini yudumlayarak ilerledik. İlk şaşkınlığımızı 1500 rakımlardaki Altınpınar köyünde yaşadık. Çok büyük bir köy. Köyü asla bu boyutta düşünmemiştik. Oldukça bakımlı ve şirin. Molamızı verip, köylülerle çay sohbeti yapalım istedik.

Daha çayımızdan bir yudum almamıştık ki; masamızdaki köylülerden biri “Limni gölümüz yakında turizme açılacak inşallah” diyerek o kahredici bilgiyi masamızın ortasına döktü.

Artık afiyetimiz çok kaçıktı. Limni’ye doğru tırmanırken karşılaşacağımız güzelliği değil, açılımın getireceği yıkımı düşünüyorduk.

    &&&&
Zermut Limni’sindeyiz, muhteşem bir güzellik. İtiraf etmeliyim ki, Zigana Limni’ sinin bakir dönemleri bile buranın yanında sönük kalır.

Doyumsuz bir doğa, emsalsiz bir güzellik.

Aman Allah’ım ne büyüksün…

    &&&&

Ey Altınpınar’lı kardeşlerim; turizme açılmak kulağa hoş geliyor, lütfen biraz sağınıza solunuza bakın, yok oluşları görün lütfen!

Zigana Limni’sine bakın, Uzungöl’e, Hıdırnebi’ye kısaca sağa sola bakın. Bağrınızdaki cenneti cehenneme çevirtmeyin.

Ey yetkililer burası İlla da turizme açılacaksa lütfen bu sefer tamamen uluslararası standartlara göre açılsın. Ne olur har vurup harman savrulmasın, ranta feda edilmesin.

Kıyılmasın asırlık çamlara, zemzem gibi akan sulara. Kıyılmasın doğaya ve doğanın gerçek sahibi olan diğer canlılara.

Artık yeter limnileri rahat bırakalım.