Maçka’ya minibüsle giderken her türlü sonucu düşündüm. Yenilgi durumunda ‘Olmadı Maçka’, beraberlik durumunda ‘Maçka Iğdır’ı tuttu’, galip geldiğinde de ‘Süpersin Maçka’ gibi başlıklar düşündüm. Dolmuş, her yolcu aldığında farklı başlık düşündüm. Gittiğim maçlarda Trabzon ekipleri şu ana kadar mağlubiyet yaşamıyor diye biraz da olumlu düşünmeye gayret ediyordum. Ancak Iğdır Aras’ın Trabzonlu Teknik Direktörü Osman Hoca geliyordu aklıma. Trabzon’u iyi tanıyor sonuçta.. Hele hele Iğdır’ın hücum silahlarını aklıma getirince zor dedim kendi kendime..
Maç başladı. Top Iğdır’da.. Özellikle ilk yarıda sağ bloğu koridor haline getirdi. Maçka ilk etapta buna önlem almalıydı. Zor görünüyordu ama bir şekilde yarayı pansuman etmeliydi. Keza etti de.. Hem de tam Trabzonlu mantığı ile. Maçka da o kanattan gelmeye başladı. Sol açık oynayan Ünal o kanada çekildi ve defansif blokta oraya kuruldu. Iğdır kilitlendi. Kilitlendi diyorum ama Ender’i unutmamak gerekir. Kalede adeta resital sergiledi. Sonra penaltı geldi, Emre takımını öne geçirmesini bildi. Hem de sevinç fotoğrafını yakalamışım ki içim içimi yiyor. Kendi kendime diyorum arasam Hamza Hoca’yı (Spor Müdürü) hocam sayfayı Maçka ile kapatayım mı diye düşünüyorum ama korku da yok değil. Keza korkulan oldu Maçka için.. İkinci yarıya tutuk başladı ve yine sağ taraftan gelen ortayla gol yedi.
Bu sefer devreye taraftar girdi. İtici güç olmak budur dedim ki çok tartışılacak bir penaltı geldi. Ne yalan söyleyeyim bence penaltı değildi. Penaltı ve Iğdır kalecisi Enes kırmızı kart gördü. Ömer ile yeniden öne geçen Maçka, bu dakikadan sonra üstünlüğü elden düşürmedi.
Buraya kadar her şey güzeldi. Güzel bir mücadele, gazeteye fotoğraflı dönmenin mutluluğu vardı. Ancak maç bitti olan oldu. Iğdır deplasmanına giden Trabzon takımlarının sıkıntılar yaşadıklarını daha önce duyardık. Ama biz farklı olacağız, olmalıyız. Bu takımın hocası Trabzonludur. Yüzüne baka baka PKK’lısın demek kimsenin haddine değildir. Müthiş maç, müthiş ambiyans ama niye bunu yazıyorsun diye kızmasın bana Maçkalılar.. Ben de Maçkalıyım.
Yugoslavya örneği kulak arkası olabilecek kadar önemsiz değildir. 21. yüzyılda ülkeler futbolla bölünür. Yapmayın bunu. Futbol her ne kadar endüstrileşmiş olursa olsun sadece bir oyundur.. Her ne kadar Iğdır’da oyuncularımızın isimleri dakikalarca küfürle anılmış olsa da bu bize yakışmaz. Yenmişsin karşısına geç horonunu oyna, laf at ama küfretme..
Normalde kulüp başkanlarına belediye başkanlarına ya da ne diyeyim ülkemizde 5 milyon tane başkanların bir tanesine dahi kalemimle teşekkür etmeme huyum vardı. Ancak vazgeçtim. Maçkaspor Başkanı’nın olayları yatıştırması ve özellikle Osman Hoca’nın yanına gidip özür dilemesi benim nazarımda eli öpülesi bir davranıştı..
Teşekkürler Maçkaspor Yönetimi..
Teşekkürler bu formayı terleten futbolcular..