Erkan Mumcu’yu hatırladınız mı?
Genç siyasetin önemli yüzüydü..
1995 yılında Anavatan Partisi çatısı altında siyasete başlamıştı.
3 Kasım 2002 seçimlerinde Isparta’dan AK Parti Milletvekili olan Mumcu o dönem Kültür ve Turizm Bakanlığı görevi yapmış ardından da 15 Şubat 2005 tarihinde hem bakanlık hem de AK Parti’den istifa etmişti.
Anavatan Partisi’ne geri dönen Mumcu 2 Nisan 2005 tarihinde Genel Başkan olmuştu.
25-26 Ekim 2008 tarihinde yapılan Anavatan Partisi 6. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde ise aday olmayarak genel başkanlıktan duygusal bir konuşma yaparak ayrılmıştı.
Siyasete çok hızlı bir giriş yapan ama arkasını getirme noktasında sıkıntılı bir süreç geçiren Erkan Mumcu ile Trabzon İl Başkanı Fahrettin Aksoy geçtiğimiz günlerde İstanbul’da buluştu..
Daha doğrusu Aksoy, Mumcu’yu evinde ziyaret etti.
Önceki dönem Trabzon Büyükşehir Belediyesi Meclisinde AK Parti Grup Başkan Vekilliği görevinde bulunan Aksoy tatil döneminde eski dostları tek tek ziyaret ediyor.
Aksoy’un bu yöndeki vefası ve saygınlığı her zaman takdir toplamıştır.Zaten onun sevilmesindeki en büyük etken de ne şartlar ne olursa olsun beraber yürüdüğü ve mücadele ettiği insanları unutmaması ve inkar etmemesi..
Hem de böyle bir süreçte!
Neyse gelelim biz Aksoy-Mumcu buluşmasına..
Erkan Mumcu’nun son hali şaşırtıyor. Sakal bırakmış, bayağı farklı bir hal almış..
Ama yakışıklığından bir şey kaybetmemiş. Erkan Mumcu aktif siyasetten kopsa bile ülke gündemini yakından takip etmeye devam ediyor.
Asla ülke gündeminden kopmuyor. Sürekli araştırıyor, okuyor ve gelişmeleri yakın çevresi ile analiz ediyor..
Fahrettin Aksoy’dan ziyaretin ince detaylarını almak istedim..
Ama onun ötesinde Mumcu’nun şu sıkıntılı süreçte millet olarak sahip çıktığımız demokrasi konusundaki artısını ve eksisini yazmak isterim
Erkan Mumcu’nun en önemli artısı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gösterdiği tavırdı.
Hatırlarsanız Erkan Mumcu “Cumhurbaşkanını halk mı Meclis mi seçsin” tartışmalarında çok açık ve net olarak halk seçsin mesajı vermiş, bu yönde taraf olduğunu dile getirmişti..
Anavatan Partisi Genel Başkanlığı döneminde cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusunda Türkiye'deki sistem yanlışının düzeltilmesi ve bu krizin yaşanmaması gerektiğini kaydeden Erkan Mumcu, o dönem paralel yapı ile ilişkilendirilmişti..
İdris Naim Şahin, Mansur Yavaş, Erkan Mumcu ve Abdullatif Şener “cemaatin partisini” kuracaklar şeklinde hep gündemde kalmıştı.
Erkan Mumcu o önem kurulacak partide aktif rol oynaması noktasında tekliflere maruz kalmış fakat bu sinsi oyunun içinde yer almamıştı.
Şu gerçeğin altını çizmekte fayda var..
Erkan Mumcu ile cemaat her fırsatta aynı kare içinde gösterildi, bu noktada haberler ve yorumlar yapıldı.
Halkın üzerine tankları süren, polislere ve vatandaşlara kurşun yağdıran, devleti bölmek ve parçalamak için alçakça darbe girişimine kalkışan bu yapı ile yan yana adlandırılmanın ne kadar acı bir olay olduğunu anlatmaya gerek yok.
FETÖ artık bugün dünyanın en tehlikeli terör örgütü bu gerçeği kabul edelim..
İşte tam bu noktada geçmiş dönem ve yakın zaman içindeki siyasetçilerin bu süreçle ilgili hesap vermesi ve gerçekleri açıklaması gerek.
Anavatan Partisi gibi Türk siyasetine damgasını vurmuş bir partinin Genel Başkanlığını yapan, AK Partisi çatısı altında vekil olarak bakanlık görevini üstlenen Erkan Mumcu’nun da elbette konuşacağı önemli şeyler vardır.
Her fırsatta demokrasiye bağlılığını dile getiren, milletin iradesinin her şeyin üstünde olduğunu vurgulayan Mumcu’nun o dönem yaşanan sinsi oyunları ve kendisine sunulan teklifler noktasında yapacağı açıklamalar bu yapının siyaset ayağını gün yüzüne çıkaracaktır diye düşünüyorum.