Küme düşmüş bir takıma, hem de evinde nasıl yenildiğini anlatacağım ama önce sol bek Arif’ten başlayacağım. Sezon başında üçüncü tercih olan Arif, nasıl oldu da A takımın sol beki haline geldi, bunu anlatayım.

Asıl yedek olan sol bek Barisiç’i, Şenol Güneş’in dudak bükerek beğenmemesi nedeniyle kiraladık, değil mi? Sonrasında ise yılın transfer skandalı ve tezgâhıyla A Milli Takım’ın sol beki Eren Elmalı’yı şampiyonluk yarışındaki rakibimiz Galatasaray’a sattık. İşte o düşünce yapısı bu takımı bugünkü hâline getirdi.

E, niye satmayasın ki? Tabii ki Trabzonspor paşalar gibi satar. Neticede şampiyonluğa oynamıyor, kümede kalmaya oynuyor! Bu yüzden sağ ayaklı Mustafa Eskihellaç’ın sol bekte yeterli olduğu düşünülerek tüm sol bekleri gönderen Trabzonsporlu görünümlü sahte Trabzonsporlular, bu takımı bugüne getirdi.

Sonra bilinçsiz taraftarın ve sosyal medyanın gazına gelerek sağ bek yedeğin Serkan Asan’ı gönderip, tüm taraftarın linç ettiği stoper Hüseyin’i sağ bekte oynatıyorsun. Hatta iki gün önce “Alan yok ki göndereyim” diyerek aşağıladığın Hüseyin var ya, işte o Hüseyin’i oynatmak zorunda kaldın.

Vallahi müthiş bir planlama! Yönetim örneği! Harikasınız!

Herkesi, başta Şenol Güneş olmak üzere, tüm yönetimi tebrik ediyorum.

Gelelim maça… Deplasmanda sadece iki beraberlikle iki puan alabilmiş Hatayspor’a evinde yenilmek gerçekten büyük başarı!

Dört kez gönderilip beşinci kez gelen Şenol Güneş yönetiminde, Trabzonspor’un yaşamadığı kadar rezilliği rekorlar kırarak yaşattığı için de ayrı bir teşekkürü, hâlâ ona tahammül eden Ertuğrul Doğan Bey hak ediyor.

Aylar öncesinden, hatta daha ilk maçına çıkmadan, biz demiştik! Şenol Güneş’in demode futbolu bize eziyet çektirmekten öteye gitmez demiştik. “Yapmayın, etmeyin” dedikçe sizler de bizleri linç ettiniz.

Dün susuyorsanız, bu sizin bildiğiniz, gördüğünüz ve yaşattığınız bu hatanın günahını nasıl örteceğinizi bilememenizden kaynaklanıyor. Bu günaha ortak olduğunuz için susuyorsunuz!

Trabzonspor’u bugüne getirenler, taraftarı kandırarak bu saçma sapan dik oyun ve dik futbol sevdasına kapılanlardır. Burada suçlu sadece o, bu, şu değil! El ele vererek şampiyon olmuş takımın hocasını kovup, 12 yıl boyunca Trabzonspor’u yönetmiş ama bir tane bile şampiyonluk kupasını müzeye getirememiş Şenol Güneş’i hilelerle, algılarla, kumpaslarla bu takımın başına getirenler de suçludur.

Şimdi düşünme sırası sizde! Zaten bu günlerin geleceğini biliyorduk…