Diyebilir miyiz ki düşmanlık ve kindarlık yoktur.. Yoksa nedir bu olanlar?
Trabzonspor’un yıllar evvel ezdiği İstanbul dükalığının bir türlü hazmedemediği bir mazimiz var. Belki de düşmanlık dürtüsünün bu hal ve hareketler göstergesi olmaktadır.
 Ne yapmış Başkan ?
 "Hakemleri kapısını kapayın hiç kimse girmesin" demiş. Bu hakemlerin burnu mu kanamış, ayakları mı yaralanmış?
Efendi gibi Trabzon'u terk etmişler fakat olay, bir meczuba uygulanmayan ceza kampanyasına dönüştürülmüştür.
Ayıptır, yazıktır, Türk futboluna getirilen bu korkunç tablo ne ile tarif edilir. Bir maç oynanmış, İstanbul'da oynanan maçlarla mukayese edebilir misiniz? Trabzon'a bu kin nereden kaynaklanmaktadır. Başkana yedi sene hapis. Dostlar ne yapmış bu insan, adam mı öldürmüş, hakemlerin burnunu mu kırmış, aslanlar gibi hakem odasından çıkıp hakemler uçaklarına binmişlerdir. Ne olmuş, oda kapanmasıyla onlara bir zarar mı gelmiştir.
Hiçbir zaman Başkan İbrahim  Hacıosmanoğlu  ve çevresindekiler hakemlere bir zarar verilmesini düşünmezler.
Ama İstanbul basınındaki çok  bilir yazar-çizerler olayı bambaşka yorumlayarak yazılar yazdılar.
 İbrahim Başkan’ın sert mizacı olabilir. Fenerbahçe ile girdiği davada haksızlığını kim söyleyebilir?
Bir yazar,  taraf olarak yazılarında yorum yaparsa bu Türk futboluna zarar verir.
Bitaraf gözlerle olayları süzerse hak ve adalet ölçüsü ile olayları yorumlarsak hakikaten futboldaki adalet sağlanır.Böyle bir atmosferde maçların yorumlanıp anlatılmasını diliyorum.
Trabzon’daki başkan ve yönetim seçimlerinde aklıselimin hakim olmasını canı gönülden diliyorum.
Amaç Trabzonspor’un muvaffak olmasıdır.
Kongre ortamını kavgaya taşımanın Trabzonspor’a zarar vereceği unutulmamalıdır.