Atatürk’ün 88 yıl önce bugün Trabzon’da konaklarken mal varlığını ulusuna bağışladığı Atatürk Köşkü’nün rölyefi, Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit tarafından yaptırılarak Paris’e gönderildi.

(Fransa’nın başkenti Paris’te Trabzon Evi’nin duvarına yerleştirilecek Atatürk Köşkü kabartması)

Bugün 11 Haziran. Trabzon’un tarihi ile Cumhuriyetimizin tarihini birbirine kenetleyen olaylardan birinin daha yıl dönümü.
Mustafa Kemal Atatürk, 88 yıl önce bugün, 11 Haziran 1937’de Trabzon seyahatindeyken malvarlığını Türk ulusuna bağışladı.
O gün Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, 1924 ve 1930 ziyaretlerinden sonra 1937’de Trabzon’u üçüncü kez ziyaret ediyordu.

(Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon ziyaretinden. 10 Haziran 1937)

Ulu önder, bugün Atatürk Köşkü müzesi olarak bilinen, Soğuksu semtinde, çam ağaçları ile çevrili bir alanda, Rum asıllı banker ve tüccar Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık olarak yaptırılan köşkte ikamet ediyordu.
Atatürk, malvarlığını ulusuna bağışlama kararını, 11 Haziran’da konakladığı Soğuksu’daki bu köşkten, Başbakan İsmet İnönü’ye yazdığı tezkere ile duyurdu.
İşte bu köşkün 105 x 164 ölçüsündeki rölyefi, artık Paris’te, Trabzon Evi’nin (Maison de Trabzon) duvarında kalıcı olarak yer alacak.

(Mersin’in Yenişehir ilçesinin Belediye Başkanı, Trabzon Sürmeneli Abdullah Özyiğit)

Rölyefi, daha önce de Fransa’daki ilk ve tek Atatürk büstünü yaptırarak Paris’e gönderen Mersin Yenişehir’in Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit yaptırdı.
Özyiğit Atatürk Köşkü’nün dışında, Sümela Manastırı’nın, Akçaabat Orta Mahalle’nin ve Trabzonspor logolu bir görselin de kabartmalarını yaptırarak Paris’e gönderdi.
Rölyefler burada Trabzon Evi’nin (Maison de Trabzon) duvarına monte edilecek.
Özellikle Atatürk Köşkü kabartmasının Paris’te kalıcı olarak yer alacak olması, bu tarihi mekanın ve Atatürk’ün 1937 ziyaretinin Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamında ve Cumhuriyet tarihindeki önemli yerinin hatırlanması için de önemli bir adım olacak.
Çünkü Atatürk’ün 10 – 12 Haziran 1937 Trabzon ziyareti, hem dünyada hiçbir liderin yapmadığı bir biçimde mal varlığını ulusuna bağışlaması açısından önemliydi.
Hem de Mustafa Kemal Atatürk’ün bu üçüncü ziyaretinin politik anlamı hayli güçlüydü.

(Mustafa Kemal Atatürk üçüncü kez Trabzon’da. 11 Haziran 1937)

Atatürk’ün, Kuvayı Milliye’nin örgütlenmesinden itibaren sorunlar yaşadığı Trabzon’daki muhalefete ilişkin, bu ziyaretinde, 1930’daki ikinci ziyaretindeki gibi bir endişe bulunmamaktaydı. 1935 yılında üçüncü genel müfettişlik kurulmuş ve başına da Atatürk’ün Selanik’ten çocukluk arkadaşı Tahsin Uzer getirilmiş, Uzer bölgede devrimlerin yerleşmesi için önemli çalışmalar yapmıştı. Atatürk, Cumhuriyet devrimlerinin Trabzon’da artık yerleştiğini gözlemleyecekti.
Nitekim Gazi’nin bu ziyareti sırasında, üçüncü genel müfettişlik sorumluluk alanındaki tüm vilayetlerin valileri, belediye başkanları ve CHP il başkanları da Trabzon’a davet edilmişlerdi.

11 Haziran 1937'de mal varlığını millete bağışlayan Mustafa Kemal Atatürk, kendisine kabine adına teşekkürlerini sunan Başbakan İsmet İnönü'ye çektiği telgrafı şöyle bitiriyordu: "Ben icap ettiği zaman, en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim."

Mustafa Kemal Atatürk: "Trabzon Limanı’nı yapacak paramız yok"

Atatürk’ün 1937 ziyaretine tanık olan isimlerle yaptığımız söyleşilerden birinde, eski TBMM Başkanı Necmettin Karaduman Trabzon’un ileri gelenlerinin, şehre yapılmasını istedikleri yatırımlar konusundaki isteklerine Atatürk’ün nasıl yanıt verdiğini şu sözlerle anlatıyor:
Atatürk’e deniyor ki, “En büyük ihtiyaçlarımızdan birisi Trabzon Limanı. Osmanlı’dan beri Trabzon Limanı yapılması gündemde.”
Atatürk hemen ciddi bir devlet adamı olarak cevabını veriyor : “Yok !” diyor. “Şu yıllarda Trabzon Limanı’nı yapacak kaynağa sahip değiliz.”
Yani popülizme katiyen kaçmıyor. Halk dalkavukluğu denilen popülizm var ya, yani “Halkın gönlü olsun da, aman canım bir yerden parasını buluruz.” şeklindeki bir düşünceye kesinlikle sahip değil. “Hayır” diyor, “Bunu yapmamız kesinlikle mümkün değil!..” Konu kapanıyor.

"Trabzon İçme Suyu Projesi için talimat verdi, Belediye projeye bugünkü ATASU ismini koydu"
Ardından ikinci talep geliyor. Bunları can kulağıyla ben dinliyorum. Diyorlar ki, “Efendim bir de bizim şehirde su sıkıntımız var. Değirmendere diye bir sudan şehrin suyunu alıyoruz. Ve meydan çeşmeleri vardır. O su, evlere de verilemiyor, meydan çeşmelerinden akar. Çoğu zaman da çamurlu, bulanık akar bu su. Şehirli, ihtiyacını bu meydan çeşmelerinden, bulanık sulardan karşılıyor. Onun için, şehir suyunu bir an evvel yapmak üzere, aman bize bir yardım.”
“Bu çok önemli.“ diyor. “Hemen bu işe el atalım, projesini hazırlatalım.” Yanındaki ilgililere emir veriyor. Trabzon içme suyu projesi hemen hazırlansın ve derhal işe başlansın diye kesin talimat veriyor. Ve gerçekten 1937 yılında Atatürk döndükten sonra bu işe başlanıyor, 1939’un başında Trabzon İçme Suyu Projesi bitiriliyor.

Hiç unutmam bunu, Trabzon Belediye Meclisi tarafından o suya o zaman, bilmem bilginiz var mıdır, ATASU adı veriliyor. Trabzon, içme suyuna bu sayede kavuşuyor.”
Euronews’te yayınlanan bu söyleşimizin tamamını okumak isteyenler için link : https://tr.euronews.com/2021/11/10/ataturk-un-1937-trabzon-ziyareti-goruntuleri-eski-tbmm-baskan-karaduman-o-gunu-anlatiyor

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün, 11 Haziran 1937’de, konakladığı Soğuksu’daki Atatürk Köşkü’nden Başbakan İsmet İnönü’ye gönderdiği tezkere. Kaynak: Veysel Usta, Atatürk ve Trabzon Fotoğraflar - Belgeler - Demeçler , Serander Yayınları, 1999, Trabzon