Gerçekten de bu tür hakemlerin Trabzonspor maçlarına atanması tesadüf mü, yoksa kötü şans mı, bir türlü anlam veremiyoruz. Yıllardır “Pozisyon bitmeden düdük çalmayın” kuralı hakemlere defalarca hatırlatılmış olmasına rağmen, bazı hakemler bunu Trabzonspor karşısında adeta bilinçli olarak uygulamıyor. İlk yarının son dakikasında yaşanan bir pozisyon, bu duruma net bir örnek. Onuachu topu indirmiş, Visca kaleye vurmak üzereyken hakem oyunu durduruyor ve Trabzonspor lehine faul veriyor. Ancak bu pozisyonu kesmek değil, resmen öldürmek oluyor. Bu tür kararlar futbolun doğasına da, kurallarına da aykırı. Peki sadece hakem mi kötüydü? Elbette hayır. İlk 45 dakika itibarıyla sahada çift forvetle oynayan bir Trabzonspor vardı ama bu oyunda ne olup bittiğini anlamak zordu. Orta saha ile ileri uç arasında kopukluk vardı. Ne savunmadan sağlıklı bir şekilde top çıkarılabiliyordu, ne de atılan uzun toplarla ileride top tutulabiliyordu.
Okay Yokuşlu ve Batista Mendy (Tim) orta alanda iyi niyetli çaba gösterseler de, ileri uç yeterli beslemeyi alamadığı için pozisyon üretilemedi ve oyun kontrolü sağlanamadı. Kasımpaşa cephesi ise güçlü bir oyun sergilemedi ama teknik direktörleri Şota Arveladze, Trabzonspor’un hareketli ayaklarına öyle bir baskı kurdu ki; Zubkov oyuna girip Augusto’ya golü attırana kadar adeta uyutulduk. Kötü oyun, kötü maç... Ama sonuç iyi. Ligin başında bu tür puanlar altın değerindedir ve Trabzonspor bu anlamda gerekeni yaptı. Asıl mesele ise bu galibiyetlerin devamlılığını sağlamak ve özellikle ligin üst sıralarında kazanan takımların yalnız kalmamasını temin etmektir.
Unutmadan… Geçen sezon Fatih Tekke göreve gelene kadar deplasmandan üç puan çıkaramayan Trabzonspor, bu sezon ilk deplasmanından galibiyetle dönmesini bildi. Bu önemli bir gelişme. Ancak hakem kararları konusuna yeniden dönmek gerekiyor. İki haftada Onuachu’ya yapılan net fauller var ve her iki pozisyonda da rakip oyuncular kırmızı kartla cezalandırılmalıydı. Ne hikmetse bu kartlar gösterilmedi. Bu maçta ise Trabzonsporlu futbolculara çıkan üç sarı kart da hakemin yorumlarıyla, deyim yerindeyse “uydurularak” verildi. Sonuç olarak; sahada daha iyi futbol bekliyoruz, evet. Ancak saha dışında da adil bir yönetim şart. Hem hakem performansı hem oyun kalitesi artmadan, bu ligde gerçek rekabeti konuşmamız zor.
