önceleri solmuş eski fotoğraflardan tanımıştım ishakpaşa sarayı'nı
en çok gitmek istediğim yerlerden olsa da nasip kısmet bugüne imiş
ağrı ilinin doğubeyazıt ilçesinin kırsalında resmen şahin yuvası
ipekyolu geçiş noktası
dönemin gümrük kapısı
geceleyin doğubeyazıt ilçesinin evlerinin ışıkları yandığında inci gerdanlığını takınmış bir kadına benziyordu
restore edildiğini basından okumuş türlü komik yanlış onarımlar sonucu otantik değerini yitirmiş olduğunu düşünmüş çokça üzülmüştüm
yanlışları yerinde görünce ne kadar da az yazdıkları kanısındayım şimdilerde
yöreye mahsus ateş rengi tuğlalarla yapılmış olması daha bir egzotiklik katmış saraya
küçük ve büyük ararat anbean selamlıyordu olanca ihtişamlarıyla sarayı
tam karşısında da doğubeyazıt kalesi
sanırım urartu medeniyetinin izlerini taşıyan heyhula bir görsel değer
gerek okuduğum ve de gerekse dinlediğim öykülerden olacak sarayın iç avlusundan öteye gidemedim
zamanına göre muhteşem mekânları olduğu kadar da işkencehanelerin de olduğunu bildiğimden bir türlü içimin duygusunu yenemedim
kim bilir zindanlarda ne ömürler söndürülmüştü?
kim bilir?
sarayın hemen sol yamacında ahlat mezar taşlarını yansıtan bir kabristanlık da vardı
defineciler kabristana gerekli özeni gösterdiği için ben de içimden olanca nezaketimle gerekli küfürleri savurdum
ancak diriye gösterdikleri özeni de
yaşadığım coğrafyadan bildiğimden bu avuntumu yok ettim
geceleyin ishakpaşa sarayı'nın tam karşısında
doğubeyazıt'a hakim bir tepeden yıldızların altında
dostlarla biralarımızı yudumlarken düşlerimi de yıldızlara astım
benden çok orada acı ile yoğrulan halkıma aitti o düşler
şimdilerde geriye dönüp baktığımda;
bu dünya bir tencere!
bu dünya bir cendere!
bu dünya bir pencere!
ortahisar
19/10/2017