Mahalle Yolundan Transit koridora dönüşen çilenin adı;

"Nasıl olur?" demeyin. Kağıt üzerinde onlarca mahalleyi birbirine bağlayan mütevazı bir güzergâh, bugün ağır tonajlı TIR'ların ve devasa yakıt tankerlerinin insafına terk edilmiş bir "transit yol" haline gelmiş durumda. Araklı-Bayburt yolu, olması gereken standartların çok uzağında bir altyapıyla, bölge halkı için her gün katlanılması gereken bir çileye dönüştü. Bu yol, artık sadece bir ulaşım aksı değil, aynı zamanda 50 mahallede yaşayan binlerce insanın sabrının ve güvenliğinin sınandığı bir arenadır.

Bilimsel kriterlerden uzak, tehlikeye açık bir güzergahtan bahsediyoruz.

Bir karayolunu güvenli kılan en temel unsurlar; yolun geometrisi, genişliği, virajların eğimi ve altyapı kalitesidir. Ancak Araklı-Bayburt yolunda yürütülen genişletme çalışmaları, bu bilimsel ve teknik kriterlerden yoksun bir şekilde ilerlemektedir. Aceleyle ve plansızca yapılan müdahaleler, yolu daha güvenli hale getirmek yerine, öngörülemeyen tehlikelerle dolu bir parkura çevirmiştir. Özellikle dar ve keskin virajlar da ağır tonajlı bir araçla karşılaşmak, küçük araç sürücüleri için adeta bir kâbusa dönüşmektedir. Kışın buzlanma, yol yapım alanında ise çamur ve toz bulutu, yolun her mevsim farklı bir tehlike barındırdığının en acı ispatıdır.

Bu güzergâhı her gün kullanmak zorunda olan yerel halk için en büyük sorunlardan biri de zaman kaybıdır. Arkasına onlarca aracı takarak ağır aksak ilerleyen bir TIR veya tankerin oluşturduğu konvoylar, dakikaları saatlere çevirmekte, insanların işine, okuluna, hastanesine vaktinde ulaşmasını engellemektedir. Bu durum, sadece manevi bir yıpranmaya değil, aynı zamanda artan yakıt tüketimiyle ciddi bir ekonomik kayba da yol açmaktadır. Yıllardır aynı bölgelerde devam eden ve bir türlü sonuca ulaşmayan yol çalışmaları ise vatandaşın sabrını taşıran son damla olmuştur. Bitmeyen şantiyeler, plansızca kapatılan şeritler ve sürekli değişen güzergâhlar, seyahat halindeki insanları canından bezdirmiştir.

Yolun mevcut altyapısını en çok tahrip eden ve güvenliği en çok tehdit eden unsur ise hiç şüphesiz "kaçak tonajlı" yük taşıyan araçlardır. Taşıma kapasitesinin çok üzerinde yükle bu standart dışı yola giren kamyon ve TIR'lar, hem yolun yüzeyinde kalıcı hasarlar bırakmakta hem de fren mesafelerinin uzaması nedeniyle potansiyel birer kazaya davetiye çıkarmaktadır. Bu araçların etkin bir şekilde denetlenmemesi, yolun adeta bir "ağır vasıta otoyoluna" dönüşmesine göz yumulduğu algısını güçlendirmektedir.

Yetkililere sesleniyoruz; bu feryada kulak verin!

Araklı-Bayburt yolu, kaderine terk edilemeyecek kadar hayati bir öneme sahiptir. Bölgede yaşayan 50 mahallenin sakini, 21. yüzyılda en temel hakları olan güvenli, konforlu ve modern bir ulaşım hizmeti talep etmektedir. Bu bağlamda, yetkililere acil ve net bir çağrıda bulunuyoruz:

Yolun mevcut durumu bir bütün olarak ele alınmalı, bilimsel ve teknik standartlara uygun, bütüncül bir iyileştirme projesi derhal hayata geçirilmelidir.

Yıllardır süren ve vatandaşı bezdiren yol yapım çalışmaları hızlandırılmalı, şantiyelerdeki trafik akışı daha iyi yönetilerek mağduriyetler en aza indirilmelidir.

Güzergâh üzerinde sürekli ve etkin tonaj denetimleri yapılmalı, kaçak ve aşırı yük taşıyan araçların bu yolu kullanması caydırıcı cezalarla kesin olarak engellenmelidir.

Bu yolun bir "transit geçiş" olarak kullanılmasının önüne geçecek, ağır vasıtaları daha uygun ve standartları yüksek, Trabzon-Gümüşhane yoluna yönlendirecek kalıcı çözümler üretilmelidir.

Araklı-Bayburt yolu, bölge insanının ihmal edilmişliğinin bir simgesi olmamalıdır. Yetkililerin bu feryada kulak vermesi ve vatandaşın en temel hakkı olan güvenli ulaşımı tesis etmesi, ertelenemez bir görev ve sorumluluktur.

Somut adımlar bekliyoruz.