Kabus gibi bir sezonu geride bırakan Trabzonspor'da artık gözler yeni sezona çevrilmiş durumda. Bordo-Mavili yönetiminde transferde geçtiğimiz yıldan büyük dersler çıkardığını düşünmekteyiz. Bu da yeni sezon öncesi Bordo-Mavililer için avantajlı bir durum olacaktır. Transferde çok daha doğru adımlar atılacaktır.
Bir kere maliyetleri çok iyi denilerek oyuncu alma sevdasından vazgeçilmeli.
Eğer yeterlilikleri Trabzonspor'da oynayacak düzeyde değilse bu oyuncular bedavaya alınsa bile ne fayda eder. Böyle transfer yapılacağına hiç yapılmaması çok daha iyi.
Bordo-Mavili takıma direkt katkı sağlayacak oyuncular transfer edilmeli.
Son dönemdeki transfer yanlışlıkları yeni sezonda yapılmamalı.
Transferde tam isabet sağlanmalı.
İyi oyuncular sizi hedefe taşıyacaktır.
Bu unutulmamalı.
Kaliteli takviyelerle birlikte Trabzonspor'un o eski başarılı çizgisine yeniden kavuşmasını temenni ediyoruz...

EN İYİ ÖRNEK MALHEİRO

Trabzonspor'da özellikle son dönemde hep transfer yanlışlıklarından bahsediliyor.
Bu hatalı transferler nedeniyle kulübün büyük bir borcun altına sokulduğu ifade ediliyor. Yöneticiler de haliyle eleştirilerin odağında oluyor.
Peki, kulüpte olumlu hamleler hiç mi yapılmıyor?
Yapılıyor tabi ki.
Buna örnek Pedro Malheiro…
Sezon başında 2 milyon euro'ya transfer edilen oyuncu 8 milyon euro'yu bulan bir bonservis ücreti ile satıldı.
Trabzon bu oyuncudan 1 yılda iyi bir kar elde etmiş oldu.
İşte burada yönetim iyi bir iş başarmış oldu.
Yönetimi bu transfer başarısından ötürü kutlamak gerek.
İşte böyle olumlu transferlerin sayısı artmalı.
Transferdeki doğru adımlar Bordo-Mavili ekibe maddi ve manevi olarak büyük kazanımlar sağlayacak.

TRABZONSPOR BÜYÜK KULÜPTÜR

Trabzonspor'da şuan da gündemi en çok meşgul eden konu Uğurcan Çakır.
Takım da kalacak mı yoksa gidecek mi büyük merak edilmekte.
Adı birçok ekiple anılmakta.
Şimdi bizim burada değineceğimiz konu Trabzonspor kaptanının gerekirse Fenerbahçe ve Galatasaray'a bile verilebileceğini savunanlara ilgili.
Eren Elmalı gibi çokta düşünmediğimiz bir oyuncu olsa hangi takıma gittiğinin çokta önemi fazla olmaz. Ancak siz büyük bir kulüpseniz kaptanınızı ezeli rakibinize veriyorsanız sözün bittiği yer olur. O zaman sıradan bir takımdan farkınız kalmaz. Bunu savunanların Trabzonsporluluklarından şüphe ederim.
Bu kişilerle ilgili kafamda birçok soru işaretleri olur.
Ya futbolu iyi bilmiyorlardır ya da kendi menfaatleri için böyle yorumda bulunuyorlardır. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş kaptanlarına böyle bir teklif olsa bu kulüpler böyle değerli oyuncularını ezeli rakiplerine verirler mi acaba?
Kesinlikle bu söz konusu olmaz.
Trabzonspor büyük bir kulüptür.
Kaptanını kimsenin alamayacağını göstermeli.
Göstereceğine de inanmaktayız.
Uğurcan gidecekse de Avrupa’ya iyi bir takıma gönderilmeli.

BÜYÜK RİSK

Trabzonspor 30 yaş üstü transferlerden vazgeçmeli.
Hadi bu yaşlarda çok üst düzeyde olursa 1 ya da 2 futbolcuya müsaade edilebilir belki. Bunun dışında 30 yaş üstü oyuncular kapının önünden bile geçirilmemeli.
Geçtiğimiz sezon takım başarısız olmuşsa bunda yaşlı futbolcu sayısının fazla oluşunun etkili olduğunu söyleyebiliriz. Kondisyon olarak düşük seviyede kalan bu oyuncular sık sık sakatlık yaşayarak da kritik maçlarda takımı yalnız bıraktılar.
Ayrıca bu yaş grubu oyuncularının son transferleri oluyor.
Beklentinize cevap vermediklerinde bu oyuncuları satıp para kazanmak gibi bir şansınız da olmuyor. Bu futbolculara boşu boşuna para vermek zorunda kalıyorsunuz.
30 yaş üstü oyuncu transfer etmek büyük risk.
Yönetimim bu tarz transferlerde çok dikkat etmeli.

YÖNETİM HATA YAPMAMALI

Transfer çalışmalarının başlamasıyla birlikte birçok oyuncunun adı Trabzonspor ile geçmeye başladı. Özellikle menajerler tarafından her gün Bordo-Mavili takıma yeni bir oyuncu önerisi gelmekte. Bu oyuncular arasında öyle isimler var ki Trabzonspor'un kapısının önünden bile geçemeyecek yeterlilikte.
İşte burada yönetim tuzağa düşmemeli.
Böyle bilinmedik oyuncularla ilgili bir transfer işine girilmemeli.
En ince ayrıntısına kadar araştırma yapıldıktan sonra transferler gerçekleştirilmeli.

BİRAZ DA NOSTALJİ

Daha küçük yaşlarda futbola ilgi duymaya başladım.
Futbolla hep iç içe olmuşumdur.
Lisanslı bir Amatör futbolcu geçmişine de sahibim.
Özellikle Yavuz Selim sahasında çok anılar biriktirdim.
Burada çok antrenmanlara ve maçlara çıktık.
Zor koşullarda toprak zeminlerde idmanlarımızı ve maçlarımızı yapıyorduk.
Ama çok mutluyduk.
Arşivimi karıştırırken bu fotoğraf karşıma çıktı.
O eski günler gözümde canlandı.
Bu nedenle bu köşe yazımda siz değerli okuyucularımızla da paylaşmak istedim.
O günleri aramıyor değilim doğrusu.