yıllardır haiku yazıp küçücük soyut
görseller de çiziyorum
haiku hakkında karınca katre misali
önüme ne çıkarsa okuyorum
geçmişten günümüze yeni çıkan yayınları gerekse de görselleri edinmeye çalışıyorum
*
haiku'nun;
herkesin kendi bilgi ve değerlendirmesine göre okuyup anladıklarından
bir tanımı olduğunu da görüyorum
benim de onlardan nemalandığımı
inkâra düşerek kaçamak yanıtım olamaz-olmamalı
*
öncesinde öğrendiklerimi öğretmek
için çırpınıyordum
çünkü kanımca yanlış biliyorsunuz diyordum
şimdilerde öğrendiklerimin de tersini
yapıyor ve söylüyorum
birkaç örnek verecek olursak; göster fakat anlatma (resim gibi) der
gibi ve öncesinde tüm kuralları öğren
(5/7/5 hece ölçüsü gibi) sonrasında
da unut...' moduna bir şekilde geçtim
şimdilerde öğrendiğim ne varsa kendime göre anlattığımı anlamam biraz
zaman aldı
ve artık kimseye hiçbir şey anlatmıyorum
çünkü;
-su kendisini anlatmıyorsa
ağaç kendisini anlatmıyorsa
taş kendisini kanıtlama peşinde değilse
çiçekler açarak soluyorsa
ve de edebiyata dair ne kadar yazılı
yazısız kuralları da değişebiliyorsa e o zaman bana (bize) ne oluyor!?
*
haiku;
yansımasıdır geçmişin
mistik kokusudur anlık yaşanılıp sol
göğsün altında saklanan mutlulukların
kişinin sevdikleriyle birlikte geçmişte
yaşadığı siyah beyaz film makarasının
tüm katmanlarının gözeneklerine girmiştir sanki
ketumdur hiç kimseye anlatamaz yüreğindeki sırrı
dilsizdir biraz da acılarından sızlanmadan beslenir
mil çekilmişçesine gözleri de görmez geleceği.
bataklığına saplanmış canlı gibi yutulur kendi karanlığına
geçmişin yıldız tozudur biraz da
siz o ince toz tabakasına içinizdeki
tinsellikle üflediğinizde çıkar ortaya
zanaatkârıdır zamanın imbiğinden
süzdürdüklerinin
somuttan çok soyuta hükmeder
gelecek kaygısından çok ağusudur
geçmişin
iç çekiş vardır hecelerin içinde
*
yine anlatma moduna mı geçtiğimi
söylüyorsunuz?
hayır!
ben bildiğim gibi istediğim şekilde yaşadığımı söylüyorum
..
ganita