Seçim çalışmalarında Araklı’daki “çöp depolama” tesislerinin gündem olduğu hepimizin hafızalarındadır. Bu tür depolama çalışmalarının önce, istihdam, enerji elde etmek, ticari hareketlilik gibi cilalı laflarla topluma propaganda yapıldığını, sonra da bu söylenenlerin unutulup gittiğini çok iyi bilenlerdeniz.
Son mahalli seçim çalışmalarında konu ile ilgili tesislerin kurulacağı ve bu tesisin yayacağı kokudan birinci derecede etkilenecek olan Araklı Taşönü Köyü’nde bir bilgilendirme toplantısı düzenlemiştik.
KTÜ’den konunun uzmanları olan akademisyenlerin de katılıp bilimsel açıklamalar yaptıkları toplantı çok hararetli geçmişti.
Köyün muhtarı konu ile ilgili açıklamalardan hiç de memnun olmamıştı. Ona söylenenlere göre; buraya kurulacak tesisler, en son teknoloji ile kurulacağından, bilim adamlarının söyledikleri; “burada kokudan yaşayamazsınız” açıklamaları doğru değildi!
Hem köyden bir sürü genç burada iş tutacak, daha da önemlisi, çöpün dönüşümünden elde edilecek enerji bölgede kullanılacak ve elektrik faturaları da çok ucuza gelecekti!
Bu yaldızlı yalanlarla ve ham hayallerle kandırılan köyün bir kısım insanı, bizim o köyde yaptığımız toplantı ve açıklamaları, sanki bölge insanının çıkarlarını engellemeye yönelik anlamışlardı. İnsanları, hemen yakınımızda bulunan, Sürmene Yeniay’da ki ayni konuda yaşanan faciaya rağmen inandıramamıştık. Onlar bizim açıklamalarımızı sadece siyasi eleştiri olarak kabul edip, hak etmediğimiz tepkiyle bizleri karşılamışlardı. Seçim sonuçları da bunu göstermişti.
Onca açıklamaya, bilimsel yazılara ve yakınımızdaki kötü örneğe rağmen bu köyden sadece yedi oy almıştık.
Üzüntümüz aldığımız oyun azlığına değildi elbet.
Bir topluluğun, aklı ile değil, bilim ile değil, duyguları ile boş vaatler ve ham hayallerle hareket ettiği zaman, meydana gelen tehdidin herkesin geleceğini karartmış olmasıdır.
Şimdi herkes feveran içinde, koku hem Araklı’da ve hem de Arsin de birçok yerleşim yerinde hayatı çekilmez hale getirdi.
Tarım olumsuz etkilendi, başta Santa turizm bölgesi olmak üzere Yanbolu ve Araklı vadileri turizm önceliklerini kaybetti.

Keşke; bizim gibi tehlikeyi görüp mücadele eden köyün bir avuç gönüllü ve duyarlı insanı ile bizler yanılmış olsak. Keşke bu tesislerin bu bölgeye yapılmasını, hiç bir yeterli bilgileri olmadığı halde savunanların dedikleri doğru çıksaydı.
Şimdi sormak gerekli bu köyümüzün değerli muhtarına ve başlangıçta bu tesislerin yararlı olacağına inanıp, ateşli propaganda yapan insanlara…
Hani son teknoloji kullanılacaktı burada?
Hani birçok insan köyden iş bulacaktı burada?
Hani çöp dönüştürülüp enerji elde edilecek, aydınlanma bedavaya gelecekti?
Hani ticaret artacak, hareketlilik olacaktı?

Her seçim siyasal iktidara en üst seviyede destek veren ilçemiz Araklı’ya reva görülen sadece “metan gazı” kokusu olmuştur.
Başlangıçtaki yaldızlı yalanlara inananlar bu kokuya siyasi inatlarından dolayı alışmış olabilirler ancak; alışamayıp, hak etmeyenlere yazık oldu.
Araklı ya yazık oldu, Arsin’e yazık oldu.
Kahrolsun cehalet, kahrolsun bağnazlık.
Başka ne diyebiliriz ki?