“Bu yazı şef-öğretmen Fatma Öncü’ye, saz heyetine ve koroya ithaf olunur.”
Memleket sevgisiyle yoğrulmuş Kuzeyin Oğlu Volkan Konak, 1 Şubat 1967’de dünyaya geldi. İlk, Orta ve Lise eğitimini Maçka’da tamamladıktan sonra öğretmeninin önerisi ile İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarına girdi.
Halk müziği üzerine uzmanlaşan Volkan Konak’ın müzik hayatı, 1989 yılında Maçka yöresinde yaptığı derleme çalışmalarını topladığı Suların Horon Yeri adlı müzik albümüyle başladı. 1991-1992 yıllarında çıkardığı EFULİM albümüyle müzik dünyasını altüst etti.
Volkan Konak derelerin sesinden aldı melodilerini / kuşlardan, rüzgarlardan, esip savrulan Zigana fırtınalarından beslendi şarkıları, türküleri / sütlacın hasını yedi Hamsi Köyde / rüzgarın uğultusunu dinledi, Zigana’da dondu soğuğun şiddetinden. / İnsanları hep sevdi, üstüne üstüne gitti sorunların sanatçı duyarlığıyla, umutsuzluğa hiç düşmedi. Doğayı sevdiği gibi sevdi eşini dostunu, memleketini, memleketlisini, tüm insanlığı ve More Nene’yi. Ama Trabzon’u, Trabzonspor’u sevişi bir başkaydı Volkan Konak’ın.
Volkan Konak yaptığı özgün müzikle yadırganır gibi olsa da basın ve müzik otoriterlerinden tam not aldı ve çok başarılı bulundu. Konserlerinde olduğu gibi, sahnelerde, televizyon programlarında hep zirvede kaldı ve adından sıkça söz ettirmeyi bildi.
O zamana kadar “kemençe, davul, zurna eşliğinde” yapılan klasik Karadeniz müziği-türküleri, bambaşka enstrüman ve formatta Volkan Konakça büyük bir orkestra ile çalınıp söylenmeye başlandı. Gitarlar dillendi sazların, kemençenin yanında, trompetler hiç susmadı. Hatta pek çok Karadeniz türküsü söyleyen ve yapanlar tarafından “ölümle” tehdit bile edildi.
Volkan Konak daha 22-23 yaşlarında üniversiteyi yeni bitirmiş, yüreği müzik ve memleket sevdasıyla dolu gencecik bir insanken, yaptığı çalışmaları Trabzon’da inandığı, güvendiği, saydığı, değer verdiği sanatçı, şair, yazar, müzik dostu insanlarla paylaştı, anlattı, kendini açıklamaya çalıştı. İstanbul’da arabeskin kıralı “Orhan Baba” lakaplı Orhan Gencebay’a eserlerini dinletti. “Çocuk” dedi, eserleri çok beğenen Orhan Gencebay Volkan Konak’a, “bunlar kağıt üzerinde, kasetlerde kalmamalıdır. Halkla, gençlerle buluşmalıdır.” O gün, bugündür sahnelerde, salonlarda, radyolarda, televizyonlardadır Volkan Konak.
Müzikle şiiri, hayalle gerçeği yoğun bir duygusallıkla yaşayan ve yaşatan tek sanatçıydı.
Volkan Konak düşündüklerini, bildiklerini, inandıklarını, her bulduğu ortamda, en yakın dostlarının tüm uyarılarına karşın, keskin bir dille korkusuz bir bicimde söylemekten çekinmeyen, cesur, yiğit, delikanlı bir aydındı da. Akla, bilime, eğitime çok değer veren sanatçı, onca çocuğun eğitimini-öğretimini de üstlenmiş, okutuyordu.
“Dido ve Yiğidim Aslanım Burada Yatıyor” türküleri haksızlığa, adaletsizliğe ve toplumsal “yanlışlıklara” maruz kalmış insanların destansı haykırışlarıdır.
Dünya ölümlerinde kalp-damar-tansiyon-beyin hastalıkları birinci sırayı alırken; radyasyon ve kötü yaşam koşulları, beslenme, stres düğümlenmeleriyle kanser ikinci sıraya düşmektedir. Ailesinden kansere pek çok insanı kurban verdi Volkan Konak. Çernobil Nükleer Santralinin (26 Nisan 1986) patlamasıyla yayılan radyasyonu ve Karadeniz’de artan kanser vakalarındaki etkilerini özel olarak bilim insanlarına, masrafını kendisi karşılayarak araştırttı. Devletin yapması gereken işi Volkan Konak yaptırdı. “Karadeniz Bölgesinin Kanser haritasını” çıkarttı.
Cerrah Paşa Türkiye’nin ilk tıp fakültesi ve çok değerli bir sağlık merkezidir. Babasının Cerrah Paşa’da kanserden ölümünden sonra yazılmış bir şiir ve yapılmış bir bestedir Cerrah Paşa türküsü. Hemen hemen herkesin gönlüne, yüreğine dokunabildi. Aradan onca zaman geçmesine karşın hala aynı güzellikte ve etkiyle hissedilerek söylenip dinlenebilmektedir.
Müzik dünyasına adımını attığından beri aramızdadır Volkan Konak.
Sanatçının doğum tarihi vardır, ölüm tarihi yoktur.
Her melodisi, her türküsü, her şarkısı çalındıkça, söylendikçe, mırıldanıldıkça Volkan Konak yaşıyor olacaktır, yaşayacaktır da. O, salt ailesinin ve Kuzeyin oğlu değil, tüm insanlığın yüreklerinde, dillerinde yaşayan ortak bir değerdir.
Ruhu şad olsun, ışıklar içinde uyusun.
NOT: 30 HAZİRAN 2025 AKŞAMI, BEŞİKDÜZÜ BELEDİYESİ TÜRK HALK MÜZİĞİ KORUSUNUN “VOLKAN KONAK’I ANMA” KONSERİ VAR. TÜM DOSTLAR DAVETLİDİR.
Sevgiyle esenlikle kalınız…