Seksenli yılları yaşayanlar bilir, eğer bir memur mevcut iktidarlarla aynı düşüncede değilse, mutlaka iktidar değişikliklerinde görev yeri değiştirilir ve öncelikle; Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimize tayini çıkarılarak görevinden istifaya zorlanırdı.

Çoğunlukla da PKK taşeron terör örgütünün kanlı eylemlerini yaptığı bölge olduğu için tayini çıkan memurlardan; öğretmen, doktor, savcı, hakimler genellikle istifa eder, ailece mağdur edilirlerdi. 

Her şeye rağmen gidebilenler ise, gittikleri yerin şartlarına uyarak, görevlerini yapmayıp, adeta o bölgelerimizi “memur çöplüğü” haline çevirirlerdi.

Devleti yönetenlerin bu akıl almaz yanlışları bize çok pahalıya mal olmuştur. Trabzon’da sakıncalı görülen memur, Diyarbakır’a, Hakkâri’ye gönderilerek sakıncasız hale gelmiyordu ama belki de daha kötüsü oluyor, gittiği yerde vatan hainlerinin baskısından dolayı oluşturulan korku ortamında, devletini ve milletini savunamaz hale getiriliyordu! 

Bu durumdan alabildiğine yararlanan PKK katilleri kendilerini bölgenin hakimi zannedip, sadece oraya sürgün edilen memurlarımıza değil, vatansever Kürt vatandaşlarımıza da kan kusturuyorlardı.

İki binli yıllardan sonra yeni farkına varıp öğrendiğimiz FETO-PKK alçaklığı bölgeyi meğer daha da yaşanılmaz hale getirmişti.

Devletimiz bunun farkına çok geç vardı ve bu millet bu farkına geç varışlığın ağır bedellerini ödedi. 

Nihayetinde devletimiz bu ihanet sarmalını çözüp bölgeye hakim olmaya başlayınca, uzun yıllar alt yapı hizmetlerinin eksikliğini de tamamlayarak, bölgeye güven vermeye başladı. Bugün bölgenin her şehrinde, devletin hakimiyetini ve hizmetlerini görmek insanlarımızın en tabi hakkı ve beklentisi olarak gerçekleştirilmiş durumdadır.

Yakın zamanda ziyaret ettiğim Batman’da ve Diyarbakır’da bunu yakından görmenin mutluluğunu yaşadım. Özellikle Batman Valimiz Sayın Hulusi Şahin’in çalışmalarını görüp takdir etmemek mümkün değil. Ayni zamanda “kayyum” Belediye Başkanı olan Valimiz, bir taraftan belediyenin trilyonları bulan devasa bütçesinin, dağdaki hainlere gitmesini engellemiş, diğer taraftan da, Batmanı eserlerle gelin gibi süsleyerek, hainlerin vatandaşlarımızı istismar etmesinin önüne yıkılmaz bir set çekmiştir. 

Kendisini buradan kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

Dün devleti yönetenler, sakıncalı gördükleri memurları bu bölgelere göndererek, bölgeyi memur çöplüğü haline getirip, farkında olmadan dolaylı olarak PKK’nın eline koz vermişti! 

Bugün ise bu hata düzeltildi ancak bu sefer de maalesef devlet kadrolarındaki Ülkücüler-Türk Milliyetçileri bütünüyle amirlik görevlerine son verilerek sokağa atıldılar. Devletin dün yaptığı hatalı uygulamanın bedelini bu millet ağır ödedi. Bugün de, sokağa atılan, haksız olarak görevine son verilip, mağdur edilen Ülkücülerden yeni bir memur çöplüğü oluşturuldu.

Ömürlerini vatan ve millet uğruna harcayan bu şerefli insanlardan vatanına karşı hiç bir zaman yanlışlık yapılmaz ama Rahmeti Ozanı Arif’in dediği gibi ülkücüler diyor ki; “Öpmeye kalktığım el vurdu bana.”

Anlayan anlar dostlar.