UMUTLAR YEŞERDİ
Yıllar sonra gelen şampiyonluğun ardından Trabzonspor’un bu başarılı grafiğini sürdüreceği düşünülüyordu.
Bordo-Mavili renklere gönül veren herkes, yeni zaferlerin hayalini kurmaya başlamıştı. Ancak beklenen olmadı; takım ileri gitmek bir yana, her geçen sezon daha da geriye düştü. Şampiyonluk hedefinden uzaklaşan Trabzonspor, adeta alt sıralara demir attı. Taraftarlar bu tablonun daha ne kadar süreceğini düşünürken, Bordo-Mavili ekip bu sezon beklenen çıkışı yaptı. Ligde geride kalan 15 haftanın ardından ikinci sıraya yerleşerek zirve yarışında ne kadar iddialı olduğunu gösterdi.
İlk 15 haftalık periyotta sadece sonuçlarıyla değil, ortaya koyduğu mücadele ve performansla da göz doldurdu. Bu olumlu görüntü, uzun bir aradan sonra taraftarlarda yeniden şampiyonluk umutlarını yeşertti.
Dileğimiz, Trabzonspor’un bu başarılı grafiğini sezonun geri kalanında da sürdürmesi ve yıl sonunda bir kez daha şampiyonluk ipini göğüslemesi.
KRİTİK VİRAJ
Trabzonspor için “Tam her şey yolunda gidiyor” derken bir anda işlerin tersine döndüğüne geçmişte çok kez şahit olduk.
Şu anda ligde iyi bir çıkış yakalayan Bordo-Mavili ekip için aynı olumsuz senaryonun yeniden yaşanabileceğine dair endişelerimiz de yok değil.
Elbette ki temennimiz, bu olumlu gidişatın sezon boyunca devam etmesi.
Bu hafta oynanacak Beşiktaş karşılaşması, bu açıdan büyük önem taşıyor.
Eğer Trabzonspor “şampiyonluk istiyorum” diyorsa, şartlar ne olursa olsun bu maçı kazanmak zorunda. Rakip Beşiktaş her ne kadar bu sezon istediği sonuçları alamasa da dikkat edilmesi gereken, tecrübeli ve kaliteli futbolculardan kurulu bir takım. Ayrıca bu maça onlar da bir dönüm noktası gözüyle bakıyor.
Trabzonspor’un karşısında dirençli bir Beşiktaş göreceğimiz kesin.
Bu nedenle Bordo-Mavili takımın bu mücadeleyi kazanabilmesi için sadece iyi olması yetmez; çok iyi olması gerekiyor. Bu maçtan alınacak bir galibiyet, Trabzonspor’un şampiyonluk yarışındaki yolunu tamamen açabileceği gibi camiada da özgüveni daha da artıracaktır.
EKSİKLERE RAĞMEN
Trabzonspor camiasında bu hafta buruk bir heyecan var.
Çünkü Beşiktaş karşısına çıkılacak o kritik 90 dakikada, takımın kalbinde kocaman bir boşluk olacak: Paul Onuachu ve Wagner Pina…
Bu sezon Bordo-Mavili formaya kattıkları güç, mücadele ve ruh düşünüldüğünde, onların yokluğu sadece teknik bir eksik değil; aynı zamanda duygusal bir sarsıntı.
Onuachu’nun sahaya çıkarken taşıdığı özgüven, Pina’nın sahaya kattığı dinamizm… Şimdi bu iki değerli oyuncunun yokluğunda Trabzonspor’un nasıl bir reaksiyon göstereceğini merakla bekliyoruz. Belki de bu maç, kadronun derinlerinde saklı kalan yeni hikâyelerin doğuşuna tanıklık edeceğimiz bir gece olacak.
Futbol bazen sadece ayakla oynanan bir oyun değildir; yüreği olanlar içindir.
İşte bu yüzden, bu karşılaşmada forma şansı bulacak her oyuncuya ayrı bir sorumluluk düşüyor. Tribünler, şehir ve milyonlarca Trabzonspor sevdalısı, sahadaki her adımın, her mücadelenin bir anlam taşıdığını bilerek izleyecek bu maçı.
Eksiklerin yarattığı tedirginlik elbette var, ama bir o kadar da umut…
Çünkü Trabzonspor’un tarihine baktığımızda, en zor anlarda bile ayağa kalkmayı başaran bir takım görüyoruz. Belki Onuachu’nun yükseldiği o kafa topları olmayacak, Pina’nın savaşçı kimliği eksik kalacak; ama onların yokluğunu doldurmak için yüreğini ortaya koyacak başka isimler mutlaka olacaktır. Bu yüzden tek dileğimiz şu:
Sahaya çıkacak olan her oyuncu, Trabzonspor armasının ağırlığını hissederek, bu büyük mücadelenin bir parçası olsun.
Belki de bu maç, yeni kahramanların adının yazıldığı bir 90 dakika olacak.
GÖZLER MUÇİ VE
OULAİ'DE OLACAK
Trabzonspor’un Beşiktaş ile oynayacağı kritik karşılaşmada Bordo-Mavililerin en büyük kozları, kuşkusuz son haftaların formda isimleri Ernest Muçi ve genç yetenek Christ Inao Oulai olacak.
Son üç maçta attığı beş golle adeta takımın hücum yükünü tek başına üstlenen Muçi, form grafiğini her geçen hafta daha yukarı taşıyor.
Öte yandan Oulai’nin dinamizmi, enerjisi ve oyun aklı da Trabzonspor’un sahadaki en önemli güçlerinden biri hâline gelmiş durumda.
Bu iki oyuncunun ortaya koyacağı performansın, Trabzonspor’un alacağı sonuç üzerinde doğrudan etkili olacağı kanaatindeyim.
İyi bir Muçi ve etkili bir Oulai oyunu maçın Trabzonspor lehine sonuçlanmasını sağlayabilir. Son haftalarda sergiledikleri yüksek tempo ve istikrarlı performans, Beşiktaş karşısında da sahne alırsa Bordo-Mavililer için önemli bir avantaj yaratacaktır. Umarız iki oyuncu da son dönemdeki çıkışlarını bu zorlu mücadeleye taşır ve Trabzonspor’a beklenen katkıyı sunar…
BEŞİKTAŞ MAÇINA HERKES
FORMASIYLA GELSİN
Takımımızın gidişatına katkı sunmak, kulübümüze destek olmak için hepimize önemli görevler düşüyor. Bazen sahadaki mücadele kadar, tribünlerdeki duruş da bir kulübün kaderini değiştirebiliyor. İşte tam da bu noktada, önümüzdeki Beşiktaş maçı büyük bir fırsat niteliğinde. Trabzonsporlu taraftarlar olarak, TS Cluplar’dan Trabzonspor forması alıp kulübümüze maddi ve manevi katkı sağlamak, içinden geçtiğimiz bu dönemde son derece anlamlı olacaktır.
Gelin, Beşiktaş maçını bir birlik gösterisine dönüştürelim.
Herkesin yeni formasıyla tribünlerde yer aldığı, renklerin adeta sahaya aktığı bir atmosfer düşünün… Hem takımımıza moral olur, hem de kulübümüze güçlü bir sahiplenme mesajı verir.
Bu nedenle çağrım nettir:
Beşiktaş maçına herkes formasıyla gelsin.
Tribünleri dolduralım, renklerimizi gururla taşıyalım.
Çünkü sahiplenme duygusu arttıkça, Trabzonspor’un gücü de artacaktır.
Bu kulüp bizim; başarı da mutluluk da mücadele de ortak. Bugün destek zamanı, bugün yan yana durma zamanı.
HAKEME DİKKAT
Yarın oynanacak derbide Ali Şansalan düdüğü çalacak.
Pek güven vermeyen bir hakem olduğu söylenebilir.
Geçmiş yıllarda Bordo-Mavili takım ne zaman iddialı bir konuma gelse önü kesilebiliyordu. Özellikle hakem hataları Bordo-Mavili takımı yarışta geri bırakıyordu. Bu nedenle, yönetimin maç öncesinde hakem konusunda gerekli uyarıları yapması büyük önem taşıyor. Adaletli bir yönetim sağlanmadığı takdirde, maç sonrası yapılacak itirazlar veya tepkiler maalesef bir önemi olmayacak.
Kaybedilen puanlar geri gelmeyecek. Bu nedenle iş işten geçmeden gerekli tedbirler alınmalı. Temennimiz, maçta hakemin objektif ve adaletli bir yönetim sergilemesi. Futbolun güzelliği, sahadaki mücadelede ve kuralların eşit uygulanmasında gizlidir. Trabzonspor’un emeklerinin ve taraftarın heyecanının, hakem faktörüne kurban gitmemesi en büyük dileğimiz.
