İnsanlar vardır, yıldızlar gibidirler; orada olduğunu bilirsiniz ve ondan güç, kuvvet alırsınız. İnsanlar vardır, sohbetinizde bulunmazlarsa o sohbet tadında olmaz dersiniz. İnsanlar vardır, kıyıda köşede umutlarını yeşertecek, kendilerine uzanan elleri, kendilerini sahiplenecek olan engin gönülleri beklerler.

Bu güzel hasletlerin hepsini şahsında toplayan ve herkesin hayırla yâd edeceği kişiden, Yusuf Teke’den bahsediyorum. 10 Mayıs Cumartesi günü, yeri doldurulamaz bir boşluk bırakarak, dünyanın kahrını sırtından atarak Rahmeti Rahman’a kavuştu. Uzun Sokağın kadrolu müdavimi, heyecanlı dost sohbetlerinin sakinleştirici iksiri, köşe bucakta bekleyen garip gurabanın, fakir fukaranın her daim el uzatanı Yusuf Teke, aramızdan ayrılarak gönlümüzdeki özel yerini almış bulunmaktadır.

Geniş espri anlayışı, güler yüzlü ve yumuşak karakteri ile hemen herkesin takdirini kazanan beyefendi bir insandı Yusuf Teke. Kimseyi kırmak istemeyen yaklaşımı, vakti zamanında birçok kişinin elinden tutarak aş ve iş sahibi yapması, onun unutulmayacak özelliklerindendi.

Yusuf Teke, Türk boksunun adeta sessiz mimarıdır. Türk boksunun gelişimine hem teknik hem de düşünsel katkılar sunmuş, deneyimli bir antrenör ve spor yazarıdır. Çeyrek asırlık Boks Milli Takımlar Teknik Direktörlüğü döneminde, sporcuların sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da hazırlanmasına büyük önem vermiştir.

Yusuf Teke’nin antrenörlük kariyerindeki en dikkat çekici başarılardan biri, rahmetli Sinan Şamil Sam gibi dünya şampiyonu boksörlerin ve Cahit Süme, Nazım Dalkıran, Mustafa Şahin gibi Trabzon, Türkiye ve dünya boksuna hizmet eden başarılı spor adamlarının yetişmesinde oynadığı roldür. Teke, Türkiye’de profesyonel boksun kurumsallaşmamış olmasının, yetenekli sporcuların yurt dışında başka ülkeler adına yarışmasına neden olduğunu belirterek, bu durumun düzeltilmesi için uzun yıllar mücadele vermiş, sorumlu bir spor adamıdır.

Teke, sporcuların psikolojik durumlarının performans üzerindeki etkisini vurgulamış ve antrenörlerin bu alanda bilgi sahibi olmalarının önemini belirtmiştir. Sporcuların korku, çekingenlik, azim ve gösteriş merakı gibi duygularını tanıyarak, antrenmanlarda bu faktörleri dengelemek gerektiğini ifade etmiştir.

Teke, Türkiye Boks Federasyonu’nun yönetimindeki aksaklıklara dikkat çekmiş ve federasyonun özerkliğini kişisel çıkarlar doğrultusunda kullanıldığını iddia ederek; yenilenen “Boks Federasyonu” seçimlerinde, yeni ve iddialı bir yönetimin iş başına gelmesine, Türkiye genelindeki spor adamı dostları ile katkı sağlamış değerli bir vatanseverdir. Ayrıca, yurt dışında antrenörlük belgesi almış kişilerin Türkiye’de denklik alamamaları konusundaki bürokratik engellerin de kaldırılması için çok uğraş vermiştir.

Yusuf Teke, sporun sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal ve sosyal bir etkinlik olduğunu savunmuştur. Sporun bireylerin stresini azaltma, özgüvenini artırma ve sosyal ilişkilerini geliştirme gibi faydalarını vurgulamıştır. Ayrıca, bilinçli ve dengeli beslenmenin sporculuk performansı üzerindeki etkisine dikkat çekmiştir.

Yusuf Teke, Türk boksunun gelişimine katkıda bulunmuş, sporcuların hem fiziksel hem de psikolojik olarak hazırlanmasına önem veren bir antrenör ve düşünürdür. Eleştirel bakış açısı ve spor felsefesiyle, Türk sporunun daha bilinçli ve sistemli bir yapıya kavuşması için çaba sarf ederek bunda da başarılı olmuş efsane bir isimdir.

Kişiliği, dost yaklaşımı, hayırseverliği, yüksek ahlakı ve sevecen yapısı, her daim güler yüzlü duruşu ile onun aramızdan ayrılması tüm dostlarını derinden üzmüştür.

Onun yokluğu ile Trabzon’dan adeta bir yıldız kaymıştır. Uzun Sokak onsuz ıssız, Öğretmenevi sessiz, köşe başlarında yolunu bekleyen garipler kimsesiz kalmıştır.

Ruhun şad, mekânın cennet olsun, güzel insan.