Trabzon ilimizin coğrafi yapısı gereği merkez şehir alanı çok sıkışıktır. Dolayısıyla yol ve trafik sorunu da baş göstermektedir. Eskiden göç veren Trabzon ilimiz şimdi ise büyükşehir olduktan ve 2019 depreminin ardından göç almaya başladı. Daha sonra da terör konusunda en güvenli il oluşu doğal olarak kültür-sanat ve turizmine de önemli bir katkı sağlamış oldu. Yaz aylarında şehirde, trafik yoğunluğundan ötürü adım atılacak yol kalmıyor. Şehrin içerisinden geçen “Tanjant” diye ifade edilen Yavuz Selim Bulvarı da artık yeterli gelmiyor. Onun ardından da şimdi yapımı devam eden Kanuni Bulvarı ise şehrin trafiğine yeterli çözüm olamayacaktır. Çünkü şehrin, doğudan batıya geçişi sahil yolu üzerine yüklenmiştir. Şehri, güneyden dolaşan yollar sadece şehrin güneye doğru büyümesine yardımcı olacaktır, sahil geçişine yeterli çözüm olmayacak. Bu sebeple artık yapılması gereken, yaklaşık yirmi beş yıl önce ifade ettiğim gibi “inci gerdanlık” diye ifade ettiğim deniz geçişidir.

Güneyden ne kadar yol yapılırsa yapılsın şehrin trafiğine sağlıklı çözüm olamayacaktır. Çünkü şehrin doğu yakası ile batı yakası arası kısa mesafe oluşu ve sürekli (sabah-akşam) bir trafik akışı söz konusudur. Kaşüstü, Yalıncak, Konaklar, Üniversite ve Değirmendere mevkii, güney çevre yolunu kullanmayacaktır. Çünkü bütün sorun Değirmendere, Çömlekçi ve tünel geçişidir. Şehirler arası geçişte ancak Güney Çevre Yolu işe yarayacak ve iyi de olacaktır tıpkı Ordu gibi. Ama şehir içi trafiğine çözüm olmayacak.

Bunun için en ekonomik, en kolay ve en güzel çözüm; Forum iş merkezi arkasından, sahil yolunu; liman üzerinden iki direkle asma köprü yapmak suretiyle sahildeki Ganita’nın açığından geçerek Moloz mevkiinde yeni yapılmış olan Şehir Camii’nin arkasından yine sahil yoluna bağlanmasıdır. Yarın liman başka bir yere taşınacak olsa da mevcut liman yat limanı olarak kalır ve turizm şehrine harika bir güzellik kazandırır.

Maraş Caddesinin yayalara ayrılması gerektiğini yirmi beş yıl önce ifade etmiştim ama bugün gerçekleşti.
Demem o ki; yerel yöneticiler yirmi beş yıl geriden gelmesinler, önden gitsinler.