“Köklere inemezseniz göklere yükselemezsiniz.” Macaristan’ın Başkenti Budapeşte yakınlarında Bugac’ta düzenlenen Turan Kurultayı’nda Türk soyundan gelen Macar, Azeri, Avar, Başkurt, Bulgar, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino, Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kırgız, Kumuk, Moğol, Nogay, Oğuz, Özbek, Tatar, Tuva, Türkmen, Uygur ve Yakut boyları bir araya gelerek aşağıdaki kararları almıştır:

1- Ümitlerimizi yeşerten Türk Devletler Teşkilatı’nın kurulması memnuniyetle karşılanmıştır.

2- Bütün dünyaya adından bahsettiren Türk Devletler Teşkilatı daha aktif hâle getirilmelidir. 3- Bu bağlamda Türk Devletler Teşkilatının ikinci ve üçüncü halkaları mutlaka kurulmalıdır.

4- Teşkilatın kurulacak ikinci ve üçüncü halkalarında, “Türk Devletler Teşkilatında biz neden yokuz” diyen pek çok devlet gibi, Balkanlar’dan Moğolistan’a, Uyguristan’dan Kore’ye kadar bütün akraba toplulukları yer almalıdır.

5- Bunun dışında; özellikle Balkan Türkleri olmak üzere, Kamboçya’dan Sri Lanka Türklerine, Pakistan ve Himalaya’daki Türklerden, Girit Türklerine, Libya’da ki TürklerdenIrak’taki Türkmeneli’ndeki Türklere, Romanya Türklerinden Kırım’a, Nijer’de yaşayan Tuaregler’den Doğu Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşayan Osmanlı Türkü’nün torunlarına, Sibirya’dan Kafkaslara, Tacikistan’a kadar hiçbir oba ve aşiretleri dışarıda bırakmadan temsilci alınması zaruri olmuştur.

6- İşte öyle bir yapıya büründürülecek Türk Devletler Teşkilatı’nın önemli çalışması hâline gelen Turan Kurultayı için teklifimiz; bundan böyle dönüşümlü olarak her iki yılda bir diğer Türk Cumhuriyetlerinin birinde, olimpiyat oyunlarıyla, ekonomik ve kültürel oturumlarıyla kısaca her yönüyle icrâ edilmelidir.

7- Bugün Türk Devletler Teşkilâtının kurulması gibi; Turan Birliğini kurma mücadelesi için, tam 100 yıl önce şehit düştüğü 4 Ağustos 1922’ye kadar, işgaldeki Türk Devletlerini kurtararak Turan bayrağı altında bir araya getirmek isteyen Enver Paşa unutulmamalıdır. Anıtı dikilmeli, hayatı ve mücadelesi film yapılarak gelecek nesillere aktarılmalıdır.

8-Türk Devletler Teşkilatının bünyesinde ortak ordu, ortak pazar ve ortak parlamento kurulmalı ve üçer aylık dönemlerde Macaristan Parlamentosunda toplanarak yapılan çalışmalar gözden geçirmelidir.

9- Yine TDT bünyesinde Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü, Türk Dünyası Akademisyenler Birliği, Türk Dünyası Tarım Birliği (hayvancılık dahil), Tür Dünyası Sağlık Teşkilatı ve Türk Dünyası Arama Kurtarma (TÜDAK) kurulmalıdır.

10- Türk Dünyası Ekonomik Formu iki yılda bir Türk dünyasının kalbi konumundaki Aşkabat’ta yapılmalıdır.

11- Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları iki yılda bir Özbekistan’da icra edilmelidir.

12- Türk Dünyası Uzay Araştırmaları Enstitüsü kurularak Kazakistan’da her yıl toplanmalıdır.

13- Türk TEKNOFEST her yıl Türkiye’de yapılmalıdır.

14- Türk Dünyası Yüksek Öğrenim Kurumu kurulmalı, Türk Dünyasındaki üniversitelerin denkliği için üniversitelerde ıslah çalışmaları yapılmalıdır.

15- Türk Dünyası Hekimler Birliği Kurularak her yıl Azerbaycan’da bir araya gelmelidir.

16- Türk Dünyası Bilim Ödülleri düzenlenmeli ve iki yılda bir yapılan Turan Kurultayında sahiplerine takdim edilmelidir.

17- Türk Dünyası Film Festivali ve Türk Dünyası Eurovision Müzik yarışmaları dönüşümlü olarak Kırgızistan’da birer yıl arayla yapılarak dereceye girenlere ödülleri verilmelidir.

18- Merkezi İstanbul’da olan Türk Dünyası Belediyeler Birliği “iş birliği-güç birliği” kapsamında genişletilerek, en küçük belediyelere kadar bütün Türk Dünyasını kapsayacak şekilde dizayn edilmelidir.

19- Türk Dünyası Kültür, sanat, edebiyat çalıştayları yapılarak Türk Dünyasının ortak değerleri, özellikle Dede Korkut, Nasrettin Hoca, Atilla, Timur, Uluğ Bey, Ali Kuşçu gibi önemli şahsiyetler anlatılmalıdır.

20- “Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını başkaları çizer” düsturuyla, Türk Dünyası ortak tarihi yeniden yazılmalıdır. Bunun İçin “Millî Tarihçiler Şurâsı” âcilen kurulmalıdır.

21- Başta Doğu Türkistan olmak üzere Musul-Kerkük, Kıbrıs, Kırım, Batı Trakya gibi Türk Bölgelerinin statüleri uluslararası platformlarda sürekli dile getirilerek, layık oldukları konuma gelene kadar dünya gündeminde kalmaları sağlanmalıdır.  Bütün dünya bilmelidir ki, 21. Yüzyıl Türk Asrı olacaktır. (Turan Kurultayı Bilim Kurulu Budapeşte 13.08.2022)

Kendisini, büyük Türk Milletinin şerefli bir mensubu olarak gören hangi Türk evladı, bu tespit ve temennilerin altına imzasını atmaz ki.